04 Aralık 2008

Kalp Kalbe Karşıdır


Özellikle bizim gibi insanların duygusal yönlerinin ağır bastığı ülkelerde bir gelenektir. Bir oyuncu bir takıma transfer olur, dakika bir gol bir, ilk açıklama gelir. "Vallahi öyle mutluyum ki yani zaten ben sıfır yaşından beri Beşiktaşlıydım, hep bu hayalle yandım tutuştum, falandı, filandı". Hepsi de açıklamayı yapmak için o takıma transfer olmayı beklerler, yersek. Hatta Tümer örneğinde olduğu gibi "Burası Beşiktaş alayına gider, uğraşma bizimle ....... Fener" diye tempo tutup Fenerbahçe'ye yatay geçiş yapan futbolcularımız da yok değildir. Avrupa'da da bu tip örnekler vardır mutlaka. Yakından takip ettiğimiz güncel isimlerden Torres'i örnek verebiliriz. Atletico Madrid'de gencecik yaşında kaptanlığı aldığında bir Real Sociedad maçında kaptanlık bandı düşmüş ve altından you'll never walk alone yazısı görünüvermişti. Gerçekten Liverpool'u severdi de o yüzden mi yazmıştı yoksa Liverpool'a transfer olayı gizliden bitmişti de şöyle bir jest havası vereyim, namım yürüsün diye mi düşündü bilemiyorum ya da belki bu bantlar bu yazı ile satılıyordur, tersini takayım magazine düşmeyelim demiştir, bant düşünce de kıvırıp ah bak nasıl da yakaladınız havası vermiştir, onu da bilemem. Sonuçta bildiğim şudur ki bu gibi durumlarda sözlere güvenmek  pek mümkün değil, açıkçası zaten çok önemli de değil. Yılmaz hoca göreve ilk başladığında yıllardan beri Kocaelispor'u çalıştırma fikrinin aklında olduğunu ama bir türlü istenen şartların sağlanamadığını söylemişti. Bu açıklama bende olumlu ya da olumsuz bir etki bırakmadı, ne yapalım yani? Takımı topla bana yeter.
Asıl paylaşmak istediğim açıklama bir parça negatiflik içeriyor. Rio Ferdinand yaptığı açıklamada vakt-i zamanında Manu'dan hiç haz etmediğini söylemiş ama onun açıklamasında da "Ulan zamanında Bowyer'a Manu'ya 1-2 bi de benimki demiştim, yumurtlamış mıdır acaba birilerine?" psikolojisi seziyorum. Aşırı şüpheci komplo teorisyeni havam da bana kalsın. Rio, "21-22 yaşındayken United'a tahammül bile edemiyordum çünkü herşeyi kazanıyorlardı. Bir keresinde bir United taraftarı bana geldi ve "bahse girerim United'da oynamaya can atıyorsun" dedi, ben de ona "oraya asla gitmeyeceğim" diye yanıt verdim ama itiraf etmeliyim ki geldiğim zaman çok heyecanlandım" buyurmuş. United taraftarları da aynı samimiyet (olumlu/olumsuz) ile yanıt vermiş:
-Takma be Ferdi, valla bize gelmeden önce biz de senden çok nefret ediyorduk.

0 yorum:

Related Posts with Thumbnails