07 Ocak 2009

Denilson


Betis'e dünyanın en pahalı futbolcusu sıfatıyla transfer olmuştu. Bir dönem hakkını da verdi aslında. Brezilya Milli Takımı'nda da yedek kaldığı zamanlar çoğunlukta olsa da yer buluyordu ve faydalıydı. Hatta o oyuna girerken güzel birşeyler göreceğiz diye sevindiğim zamanları hatırlıyorum. Sonra çöküş dönemi başladı. NTV'de onunla ilgili bir program izlemiştim. Betis'ten ayrılış hikayesini anlatıyordu, pişmandı ve bir daha eskisi gibi olamadı. Bordeaux günleri bir iyi bir kötü gittiği için uzun sürmedi. BAE'ne Al-Nasr kulübüne gitti. Gözden de gönülden de uzaklaştı, oradan da FC Dallas'a geçti, Beckham kadar ses getirmedi tabii ama MLS için en azından isim olarak çok önemli bir transferdi. Son olarak da Ronaldo misali ülkesine, Palmeiras'a döndü. Geçtiğimiz yıl Luxemburgo yönetimindeki Palmeiras'ta 27 maçta 3 gol atmayı başardı. Bize de yabancı değil, adı bir dönem Manisaspor'la, son olarak da Trabzonspor'la anıldı. Geçmişte yaptıklarının kredisi hala tam anlamıyla tükenmemiş olacak ki bu kez bir EPL kulübü çaldı kapısını. Bolton menejeri Gary Megson gel bir bakalım eskilerden eser var mı demiş ve kendisini denemek üzere İngiltere'ye davet etmiş. 31 yaşında eskisi gibi olması zor olsa da kalbimizde yeri olan oyunculardan biridir, bir Yusuf Şimşek vakası haberi de oradan gelirse şaşırmamak gerek.

0 yorum:

Related Posts with Thumbnails