03 Ocak 2009

Körfez'den Esintiler

Taraftar

Körfezli taraftarlar KOSTAD öncülüğünde yürüyüş düzenlediler. Cuma günü gündüz olmasının da etkisiyle beklenen katılım olmadı hatta yürüyüşün başladığı Merkez Bankası önünde 2000 leri bulan sayı D-100 Karayolu karşısındaki Büyükşehir Belediye binasına köprüden geçilip gidildiğinde 400 civarındaydı. Nereden geçildiyse hatırlatma yapıldı. Vali sahip çıksana yahu da dendi, Körfez'i satanı biz de satarız da. En güzeli "Herkes üstüne düşeni yapsın" tezahüratıydı, kısa ve net. Yürüyüşün asıl amacı yönetime para vermeyen B.B.B.İbrahim Karaosmanoğlu'nu protesto etmekti. Kimisi de ben Kocaelispor için yürürüm arkadaş dedi, o yüzden katıldı. Zannediyorum bu kısım belediye binasına gidilirken arazi oldu. Ayrılanların sorduğu soru da gayet mantıklıydı aslında "Belediye para versin ama Serhan Gürkan da aldığı paraları ne yaptığını söylesin?"

Büyükşehir Belediye Başkanlığı

Mevcut başkan Karaosmanoğlu "Ben kulübe 4 milyon YTL verdim, ne oldu bu para? Hem ben futboldan anlamam kü!" dedi. Anlamadığı bir duruma para akıtması gayet tabii mantıklı değil ama ağaç kavuğunda büyümediyse ve gerçekten İzmitliyse anlamam deyip kurtulamaz, kimse yemez. Ayrıca futboldan anlamam, para vermem diyen güzide başkanımız Kağıtsporun tüm branşlarına toplamda 2 Milyon YTL aktardı yıl boyunca. Bu durumda akıllara şu geliyor "Sanırım başkan buz hokeyinden iyi anlıyor!"
Afiş de KOSTAD tarafından hazırlanmış. Geçen yıl da para vermem deyip İzmir'de kupayı kimselere vermeyen başkana iyi bir gönderme olmuş. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu başkanım?
Seçim sürecinde büyük bir kamuoyu baskısı altına girmeyi de göze alamaz. Kocaelisporsuz oyları toplama gayretinde gibi, hadi hayırlısı.

Sefa "200 Milyon YTL elimin kiri" Sirmen

En azından seçimden Kocaelispor'un karlı çıkması açısından adaylığı önemli. Körfez'i malzeme yapıp en dış kulvardan rakibini sıkıştırmaya başladı. Karaosmanoğlu şimdilik tutarak gidiyor, yaklaşmasına izin veriyor ama son 100 metrede işler değişebilir. Taraftarımızdan azımsanmayacak derecede çok kişi Sirmen'i seviyor ve sayıyor, daha kötüsü kurtarıcı olarak görüyor. Belediye Başkanlığını bıraktığı günden beri tek bir Kocaelispor maçına gelmeyen, Belediye imkanları ile yaptığı KEV tesislerini kimselere hatta Kocaelispor'a bile yar etmeyen, Belediye Başkanlığı döneminde maddi gücünde gözle görülür, kulakla duyulur bir artış olan Sefa Baba(!) bana bırakın, ben hallederim, üzmeyin tatlı canınızı diyor ve ekliyor;
"200 Milyon YTL kaynak var, dünya kulübü olacağız. Ben bugüne kadar verdiğim tüm sözleri tuttum. Söz verip de yapamadığım tek şey Süper Lig Şampiyonluğu! İnşallah onu da gerçekleştireceğiz!" demiş. Uçuyoruz ne güzel kamikaze, önümüze çıkacaklar...

Yılmaz Yumurtal

Yılmaz hocamızın takımdan ayrılmasının arifesinde canı yumurta çekmiş. Malum göbeği de sağlamdır, boğazına düşkündür. Ankaraspor maçında cezalı olduğu için tribünde otururken 90 dakikada 4 yarım köfte yediğine dair bir çok görgü tanığı vardır. Yılmaz hocam takımın olmadığı bir gün inmiş tesislerin restoranına kokar mokar tok tutar, bana bi yumurta kırıverin demiş. Zaten takımın olmadığı günmüş muhtemelen o yüzden yumurta bulunmuyormuş. Oradaki görevliler "Lan iki yumurta alıverelim, ayıp olcak hocaya" diyememişler. Yılmaz hoca da "Yahu alın şu 10 YTL yi bana da alın, kendinize de alın cık cık cık" diyememiş. Sonuç; O gün Yılmaz hocam yumurta yiyememiş, görevden ayrıldıktan sonra da bu bizleri derinden yaralayan, çok üzen olayı basın mensupları ile paylaşmış; "Kulübün yımırta alacak parası yok!".
Hocam paramız yok da o kadar da değil, cık cık cık. İste tavuk alalım sana, aybettin. Ama pardon alacağın 450 bin YTL ile Keskinoğlu'na rakip bile olabilirsin artık, değmen keyfine! Gelsin yumurtalar, gitsin kanatlar!

Serhan "Wanted" Gürkan

Yerini bilenlerin veya görenlerin insaniyet ve Körfez ruhu namına en yakın internet kafeden nete girip bu post altına yorum yapmaları rica olunur.

Şimdi bu yapbozu birleştirin. Geleceğe yönelik çıkarımlar yapıp bir sonuca varın. Mantıklı ve tutarlı bir yanıt bulan beri gelsin. Ben başka türlü bağlayamıyorum...

3 yorum:

Dobrowski dedi ki...

mantıklı hiçbir şey yok maalesef. taraftarından, yöneticisine.. yine belediye başkanının kucağına oturmaktan başka çözüm bulamıyoruz :/

"Uçuyoruz ne güzel kamikaze, önümüze çıkacaklar..." söze gerek yok.. benim yazasımda gelmiyor olayları gördükçe. hep aynı tatava.

Şen Şef dedi ki...

Tutoriç ve kim, Serhat-MusaB, birileri daha ayrıldı galiba di mi? Hoca belli oldu mu? Çok zor görünüyor vallahi işiniz...

Hani mesela diyeceğim 'Bülent Korkmaz-K.Erciyes'vari bir mücadele olabilir en azından ama hangi antrenör gelir böyle zor durumda bir göreve? Gene de felsefesi olan (mümkünse bu da takım oyunu ve disiplin üzerine olan) bir hocayla, 'kaybedecek birşey yok' türünde bir güreşe girişilebilir.

İdeali yönetimin (kim/kimler olacaksa artık) ipleri eline alması ve uzun vadeli, mantıklı, gerçekçi planlar yapması. Gerçek bir stratejide, planlanan adımların sonuçlarının her türlüsüne göre hazırlıklı olmak esastır. Yani, 1. adım, 2. adım diye giderken adımların birinde sekme olunca oturup en baştan plan yapılmaz. Bütün olasılıklar hayalcilik, popülizm yapılmadan hesaplanır. İstenmeyen sonuçlarda neler yapılacağı baştan bilinerek girilir mücadeleye.

Yönetim sorumluluğu alır. Mümkünse kayıtsız şartsız 2.5 yıllık anlaşılan (yukarıdaki şekil) bir hoca ve kadroda kalmak isteyenlerle yola devam edilir. Finansal durum kötüyse genç, savaşkan bir kadro çıkarılır. O kadro sezon sonunda eğer düşerse bile nasıl bir felsefeyle devam ettirileceğinin planı hazır olur. Yabancı transferinde harcanacak paranın gerekiyorsa kıllı tarafı aracılara, scoutlara harcanır ama boş adam alınacağına adam alınmaz.

Laf-ı güzaf derler di mi? Kolaydı sanki filan da denebilir haliyle. Yalnız herşeye rağmen bu söylediklerimin bir dolu başarılı örneği var futbol dünyasında. Benim favorim Fransa'nın başaltı takımlarıdır. Uzun vadeli planlamanın da scouting'in de kralını görürsünüz. Üstelik hiçbirinin bütçesi de öyle aman aman değildir.Elbette ki onların bazı avantajları vardır bizim klüplere göre ama Oftaş-Hacettepe'yi ne yapalım peki? Gelene kadar ve 2 sezon (en azından) oynarken TSLde, ne harcanmış, ne yapılmış?

Körfez taraftarına sabır diliyorum. 2009 sizin bahtınıza ışık saçar umarım.

Robaggio dedi ki...

Şen Şef sen en mantıklısından izahını yapmışsın, bunların üstüne birşey söylenmez..
İzmit'te futbolla ilgilenen çok kaliteli, çok zeki insanlar var, yok değil ama bir adım öne çıkamıyorlar. Söylediklerinin hepsi yapılabilir şeyler fakat tek bir sorun var o da yazıda gördüğün üzere herkesin kendi çıkarını düşünüyor olması..
Bu şehrin insanı birçok Anadolu kulübü gibi takımına sahip çıkmayan bir yapıda olsaydı çok daha kötü olurdu, en azından yüksek sesle tepki veren bir kitle var ve en azından siyasilere küçük de olsa bir baskı uygulanabiliyor ama ne acı ki elimiz-belimiz siyasilere bağlı hala..
Gökmen de yazmış, ben de aynı durumdayım artık çok traji-komik bir hal aldı, ciddiye alınacak mantıklı hiçbir hareket yok..Bizler de beklemedeyiz, izliyoruz sadece ne olup ne biteceğini ama ligde kalma konusunda senin kadar umutlu değiliz..O yapılsa bu yapılsa bile diyemiyoruz çünkü biliyoruz ki bu takım mevcut durumda mantıkla yönetilmiyor, dolayısıyla ortada bir Kocaelispor'u kurtarma kavgası yok, çıkarını koruma kavgası var..
Ben de kendime ve Körfezlilere 2009'da bol bol sabır diliyorum, çok ihtiyacımız var..

Related Posts with Thumbnails