18 Mayıs 2010

Başkalık


Son iki posttan da görüldüğü üzere bu yıl en çok takdir ettiğim iki takım Bursaspor ve Bucaspor. Biri inanılmaz bir iş başararak Süper Lig Şampiyonu oldu, bir diğeri ise kısıtlı imkanlarıyla Süper Lig'e yükselmeyi başardı, dolayısıyla çok ilginç bir takdir durumu olmadığının farkındayım ama bizim içinde bulunduğumuz ahval ve şerait içinde bize yol gösterebilecek çok güzel iki örnek oldular.
Bu iki takımı da yakından takip etme şansım olmadı ama ilk fırsat bulduğumda iki takımın da bu noktalara gelinceye kadar yaşadıkları süreci irdelemek niyetindeyim.
Buca'da 10 yıl yaşadığım için Bucaspor'un altyapıya verdiği öneme, yaptığı yatırımlara ve nasıl bir temel üzerine inşa edildiğine biraz daha yakından şahit olma şansım oldu ama bir yerde yaşamak, bulunduğunuz yerle ilgilenmeyince çok da fazla anlam ifade etmiyor.
Bu iki takımı diğer takımlardan ayırıp başarılı kılan nüansları bazı haberlerde, kulüplerle ilgili kişilerin yaptıkları açıklamalarda yakalamak mümkün.
İlk örneğim Bucaspor Başkanı Dr.Mehmet Bektur.
Biz Türk futbolseverler olarak genelde "bir şekilde" parayı bulmuş, %90'ı bu paranın varlığı ile ilgili bir sosyal çevreye sahip, külhanbeyi tipli başkanlara alışkın olduğumuz için "Dr." sıfatı çok ilginç görünüyor. Bektur yaptıklarıyla da doktorluk sıfatının hakkını sonuna kadar veriyor. Mehmet Batdal'a yaptıkları 2 yıllık sözleşme uzatma teklifi ile ilgili açıklaması belki de bir Türk futbolcuya hitaben yapılan en ince, en insani açıklama.
Bu açıklamayı okuyunca aklıma Tugay Kerimoğlu'nun Glasgow Rangers'a transferi geldi. Tugay "Transfer teklifini neden kabul ettin?" sorusuna "Beni İstanbul'dan almak için özel bir uçakla geldiler. Oraya gittiğimde de bana gösterilen ilgi ve değer beni çok etkiledi" demişti.
Tüm dinamikleriyle Türk Futbolu olarak bu noktaya gelmemiz çok zor görünüyor olsa da buna benzer örneklerin yaşanmaya başlamış olması buruk bir umut doğuruyor insanın içinde.
"Büyük" takımların ve onların mantığını benimsemiş takımların (Bkz.Diyarbakırspor) başkanlarına, yöneticilerine, teknik direktörlerine (Bkz.Bülent Uygun, Tolunay Kafkas, Yılmaz Vural), onların yaptıkları açıklamalara, genel olarak hayata ve futbola bakış açılarına bir bakın, bir düşünün ve ardından aşağıdaki açıklamayı okuyun.

"Galatasaray'a transferi gündemde olan Mehmet Batdal ile görüşen sarı-lacivertli kulübün yöneticileri, genç futbolcuya 1 yılı opsiyonlu 2 yıllık sözleşme teklif etti.

Kulüp başkanı Dr. Mehmet Bektur, oyuncuya çarşamba akşamına kadar süre verdiklerini belirterek, ''Mehmet Batdal'ın kulübümüzde kalmasından yanayız. Yaptığımız ücret teklifi ile Galatasaray'ın önerdiği rakamın arasında çok büyük bir fark bulunmadığını o da gördü. Bizden bugün tedavisini sürdürmek ve bazı temaslarda bulunmak üzere İstanbul'a gitmek için izin istedi. Bu ince davranışı için teşekkür ediyoruz. Mehmet Batdal iki gün içinde son kararını verecek'' dedi."

Futbol alemimizin geneli bu mantıkta olsa, kulüpler bu şekilde yönetilse, Arap kültüründen en azından futbolda kurtulsak ne olur?
Evet, bence de çok sıkıcı olur, deplasmanlar olaysız geçtikten, yolda adam dövemedikten, rakibe ana avrat sövmedikten, sahaya elimize ne geçerse atmadıktan, deplasman otobüsünü taşlamadıktan sonra futbolun ne anlamı var ki?
Tüm bunları yazarken iğneyi kendime batırmayacak da değilim, hatta bazen hassas olduğum konularda (özellikle Körfezimize haksızlık yapıldığına inandığımda) ben de kantarın topuzunu fena halde kaçırıyorum ama kendim için de dahil olmak üzere "değişim" inancımı koruyorum ve şu an ütopya gibi görünüyor olsa da böyle bir Türk Futbol Alemi hayal ediyorum.
Bir gün gelir de biz model olarak İtalyalıktan kurtulup Almanyalığa doğru gider miyiz?
İşte onu bilmiyorum.


2 yorum:

Dchetin dedi ki...

Buca'nın elde ettiği başarı kendi camiası içinde çok daha güzel değerlendiriliyor. Şimdiye kadar İzmirli sayılmamış, hatta şampiyonluk yolundayken bazıları tarafından Kayseri-KayseriERciyes katakullisine benzer şeyler önerilmiş bir kulüp için oldukça ağırbaşlı ve vakurlar. Bir Karşıyakalı olarak ümit ediyorum ki, biz çıkamasak dahi, onlar orada kalsınlar ve yürüyedursunlar.

Robaggio dedi ki...

2 sezonda 2 lig atlamış bir kulüp için hala geri plandalar, yeterli ilgiyi görmüyorlar ama dediğin gibi bu duruş ve yaptıkları zekice hamleler onları Süper Lig'de bırakacak gibi geliyor bana, dileğim de aynı, hiç değilse orada yaşamıştım derim :)

Related Posts with Thumbnails