01 Mayıs 2012

Bir Çift Laf-ü Güzaf















İnsanoğlunun nankör bir varlık olduğu kanıtlanalı milyon yıl olmuştur muhtemelen. Öyle olmasaydı Sezar "Sen de mi Brütüs?" demezdi. Lawrence gibi ajanlar türemez, Figo Real'e gitmez, siyasiler parti değiştirmezdi, Bülent Uygun ve Bülent Ersoy'u daha söylemedim bile.
Son iki -hatta üç- sezonu Kocaelispor için üzülerek geçiren bir grup var. Aslında son bir sene bu grubun sesi kesildi çünkü sonunda umutları tükenmeyi başardı ve bizler de kurtulduk. Sağda solda bir şekilde karşıma çıkan bu grubun temsilcileri Kocaelispor'un sahipsiz kaldığından, eski yöneticilerin kulübe yadigar bir dolu borç bıraktığından, Belediye Başkanı'nın Kocaelispor yerine yağlı güreş ile ilgilendiğinden bahsediyorlar.
Bu bilinçsiz gruba karşı olan sözlerime ilk olarak Belediye Başkanımız ile başlamak isterim. Bir kere yağlı güreş Ata sporumuzdur. Siz daha önce yapmadıysanız bu sizin daha doğrusu sizi yetiştirememiş ailenizin ayıbıdır. Biz henüz ilkokuldayken mahallede yağlı güreş turnuvaları düzenlerdik. Şimdi bina dikilmiş olan Devlet Hastanesi'nin bahçesinde beton üzerinde güreşerek eda ettik Ata sporumuzu, hastanenin dibimizde olması da nice yiğidin telef olmasını önledi tabii ki, yalan yok.
Üstelik başkanımız Milliyet gazetesi tarafından 2010 yılında "Yılın Spor Adamı" seçilmiştir ve Kocaelispor'a -pardon- Kocaeli sporuna olan katkıları sadece yağlı güreş ile sınırlı değildir. Amatör sporlara çok acayip destek vermiştir. Bu yüzdendir ki Kocaeli tüm spor dallarında amatörlük seviyesinin üstüne çıkamamıştır ama zaten profesyonel spor dalları vahşidir ve taraftar kisvesi altındaki vahşet meraklıları birbirlerine su şişeleri fırlatmaktadırlar halbuki hiç bir Judo müsabakasında taraftarlar birbirlerine su şişesi fırlatmamıştır. Okçuluk denilen spor dalında okçular oklarını birbirlerine atmazlar, yapılan eskrim salonundaki 4 eskrimci, eskrimlerini yaptıktan sonra okey oynama imkanına da sahiptir. Bunları görmezden geliyor olmanız sizin nankör olduğunuzun en güzel kanıtıdır aslında ama daha bitmedi.
Kulübe bir araba borç bırakan eski yöneticileri eleştirmeden önce eski güzel günleri hatırlamanızı tavsiye ederim. Her gelen başkan bir öncekinin üstüne borç eklemişse bu onların suçu değildir. Hepimiz daha önceden gördüklerimizi taklit ederiz. Onca başarıya borca girmeden ulaşacak halleri yoktu herhalde değil mi? Bu borçlar ileride nasıl kapanacak diye düşünmek de ekonomistlerin işidir, başkanın değil. Başkanlar puro ve viski içerler.
Bitti mi? Bitmedi. Son medar-ı iftiharımız Derince Belediyespor'un da 3.Lige çıkmasıyla Kocaeli il sınırlarındaki profesyonel kulüpler Kocaelispor, Körfez Feka, Gebzespor, Darıca GB ve Gölcükspor ile 6 adete ulaştı. Hangi şehrin bu kadar çok profesyonel kulübü varmış? 3.Ligi domine ettik resmen, bu başarı tesadüf değildir, planlı bir çalışmanın ürünüdür.
Tüm bunların ışığında bundan sonra vay efendim kimse Kocaelispor'a sahip çıkmıyor, vay efendim siyasi erk zaten oy için yardım ederdi, oy potansiyeli görmeyince sattılar, vay efendim bütün şehir takımlarına yardım ediliyormuş da Kocaelispor'a edilmiyormuş, vay efendim büyük(!) takımlara herşey serbestmiş Kocaelispor olunca belden aşağı vurmak serbestmiş gibi mesnetsiz laflar edenleri önce Allah çarpar, sonra da karşılarında beni bulurlar, benden söylemesi.
Koca koca adamlar tutturmuşsunuz bir Kocaelispor gidiyorsunuz. Takım mı yok arkadaşım? İstanbul bir saat uzağınızda, üç tane güzide kulüp var, seç beğen al. Türkiye'ye mal olmuş kulüpler bunlar, onu da mı ben söyleyeyim??

0 yorum:

Related Posts with Thumbnails