Son zamanlarda haddinden fazla popüler hale gelen ve romantik
duygularımızı tırım tırım kaşıyan 90'lar nostaljisinin biz
Kocaelisporlular için çok daha büyük anlamları var. En iyi zamanlarını
1.Lig'e tekrar çıktığı 1992 ile o üzücü depremin yaşandığı 1999 yılları
arasında yaşayan bir kulübün taraftarları için zaten başka bir ihtimal
düşünülemezdi.
Bugünlerde pek iyi anmıyor olsak da dönemin başkanı
Sefa Sirmen'in belediyenin adını adeta "Kocaelispor Büyükşehir
Belediyesi" haline getirdiği o yıllar, büyüklere kafa tuttuğumuz günleri
ile ayrı, kupaları ile ayrı, Avrupa maceraları ile ayrı, Türkiye
çapında bıraktığımız etki ile ayrı ve tabii ki yapılabilen ve
yapılamayan transferleri ile ayrı güzellikler ihtiva ediyor. Yapılanları
zaten o dönemi yaşayanlar biliyor, bir de ulusal medyaya yansımış ama
şu veya bu nedenlerden dolayı yapılamamış, bir kısmı gerçeklik payı olan
bir kısmı ise Fotomaç'ın "Ronaldinho ve Kaka geliyor!" haberleri
tadından öteye geçemeyen bu hayal transferlere bakalım, herşeye rağmen
Kocaelisporlu olmanın güzelliğini bir de bu yönüyle yaşayalım.
Çatapattan bombaya doğru geri sayım;
10 - Ali Eren
Bahsettiğimiz
dönem aralığında olmayan ama olabilse faydasını görebileceğimiz
transferlerden ilki Ali Eren. Tarih 15.08.2001. Bu olaydan yıllar sonra
savunma hattı için Beşiktaş'tan yolu geçmiş bir başka oyuncuyu, Erman
Güraçar'ı transfer edecek olan Kocaelispor, Ali Eren için de bir olta
sallıyor ama tutmuyor.
Aylarca Kocaelispor ile Beşiktaş arasında husumete yol açmış ama sonunda Beşiktaş ile profesyonel sözleşme imzalayıp muradına ermiş Kocaeli altyapılı Metin, Beşiktaş'ta kötü günler geçiriyor. Sirmen piranha gibi İstanbulluların kapısında. Biraz ayağı tökezleyeni "Gelsene bişey diyeceğim" diyerek İzmit'e götürüp attırıyor imzayı. Seba eski kurt tabii ki, Metin'i kolay kaptıracak değil. Sonuçta transfer olmuyor. Metin ise 10.06.1993 tarihli bu haberden sonra kendini toparlıyor ve Euro 96'ya katılacak olan Milli Takım'a ara ara olsa da katkı sağlıyor. İsveç'i içeride 2-1 yendiğimiz maçta ceza sahası dışından gelişine müthiş vurduğu voleyi Ercan Taner "Şu anda Alman Milli Takımı'nı değil, Türk Milli Takımı'nı izliyorsunuz" şeklinde anlatıyor.
6 - Uğur Tütüneker
Saçı sakalı birbirine karışmış futbolcular kategorisinden Faruk'u transfer etmiş olan Kocaelispor'un Toprak'dan önceki ikinci hedefi Uğur Tütüneker oluyor. 92-93 sezonunda lige fırtına gibi girmiş olan Kocaelispor'un transfer ettiği 3 Yugoslav da tadından yenmiyor. Stoper ihtiyacı hasıl olan Galatasaray Yugogillerden Kuzman'ı istiyor, Kocaelispor ilk etapta mağrur bir eda takılıyor. Verin Uğur'u verelim Kuzman'ı? Uğur'un güzel zamanları, yanaşmıyor Galatasaray ve dönemin transfer teamülüne uyarak yurt içi yabancı transferini gerçekleştirip parasıyla alıyor Kuzman'ı. Tarih 26.06.1994.
5 - Rıdvan
"Şeytan futbolcu" bahtsız bedevi modunda sakatlık üstüne sakatlık yaşadıktan sonra artık son demlerine geliyor. Fenerbahçe'de gözden düşmeye başladığı zamanlarda Kocaelispor'un "İstanbul'da Tutunamayanlar" listesine hızlı bir giriş yapıyor. 1.Lige çıktığı ilk sene aylarca lider kalan, ligi de 4.sırada bitirip UEFA Kupası'na katılmayı başaran Kocaelispor'un vites yükseltmeye başladığı zamanlarda marka bir transferin işleri kolaylaştıracağı düşünülüyor o dönem ama Rıdvan'ın hala umudu var. "Benim için paradan daha önemli şeyler var" diyen Rıdvan sanki "Zamanı gelince yorum morum ben cukkayı götüreceğim zaten, bedavadan Fenerbahçeliliğimden olmayayım" demeye çalışıyor Nostradamus bir tavırla. Kocaelispor artık büyük oynadığını anlatma gayretinde bir adım daha atıyor. Tarih 06.11.1993.
4 - Hakan Şükür
Olmayacak golü atan ama en basit golleri atmaktan imtina eden Şükür'ün Torino macerası dönüşü kısır dönemlerinden biri. Euro 96'ya katılan Türkiye kadrosunda Saffet ve Faruk olmak üzere iki Kocaelisporlu forvet var zaten. Bir de Hakan olsun, Milli Takım forveti bizim olsun diyor Sirmen. İki Milli forvete sahip Mustafa Denizli'nin tavrı ise ayrı bir şaşırtıcı, golcü sorunu varmış? Hakan'ın sonraları yine tekrar edecek olan huzursuzluğu her nasılsa gideriliyor ve transfer olmuyor. Mustafa Denizli ise aynı dönem "Hakan bana gelmedi, ben Hakan'a gideyim" diyerek Milli Takım teknik direktörü oluyor. Bir süre Kocaelispor ile birlikte yönetiyor Milli Takımı, iki karpuz fazla gelince ayrılıyor bizden. Artık Kocaelispor günleri 7-1'lik Beşiktaş hezimeti ile, Milli Takım günleri ise Amigo Orhan ile anılıyor. Haberin tarihi 18.09.1996.
3 - Sergen
Tarih 09.03.1993. Sergen'in Beşiktaş'ta yaramazlık yaptığı ilk dönemler. Rüştünü yeni yeni ıspatlamaya başlayan Sergen bir yandan futboluyla hayran bırakırken, futbol dışı zamanlarını da atlar ve kızlarla geçiriyor. Seba'nın başkan olduğu takımda kabul edilir şeyler değil. Arada soğuk rüzgarların estiği günlerde talibi gerçekten çok. İstanbulspor'un henüz Cem Uzan'ın kanatları altına alınmadığını düşünürsek Türkiye sınırlarında onu transfer edebilecek takım sayısı sınırlı ve o takımlardan biri de Kocaelispor. Teklif seviyesine gelip gelmediği bilinmiyor zaten Sergen de 1997 yılına kadar bir yere gitmiyor. 1997 'de ise Cem Uzan giriyor futbol piyasasına. Büyüklerden alıp takım yapma oyununda Kocaelispor'a dişli bir rakip oluyor.
2 - Edgar Davids
Haberlerin ortaya çıktığı dönemi düşündüğümüzde diğerleri kadar olası bir transfer hamlesi değil elbette. Hala taze olduğu için uzatmaya da gerek yok. Sadece Kocaelispor ve Edgar Davids'i aynı cümle içinde kullanmak çok keyifli, hepsi bu.
1 - Lothar Matthäus
Tarih 17.02.1994. Henüz ilkokul 5.sınıftayım. Kocaelispor o kadar iyi durumda, o kadar umut vaat ediyor ki etrafımdaki büyükler bu transfer haberini gayet olgun bir tavırla karşılayarak Matthaus'un orta sahayı toparlayabileceğini konuşuyorlar. Ben ise çocuk halimle bugün olduğundan daha gerçekçi bir tavır takınarak ne işi var Matthaus'un Kocaelispor'da ama etrafımdakiler büyük olduklarına göre bir bildikleri olsa gerek diye düşünüyorum. Bahsedilen isim bugün bile muadili olmayan, Maradona'nın "Onu tanımlamak için karşılaştığım en iyi rakip demem yeterli" dediği, İtalya 90 Dünya Kupası'nı kazanan Batı Almanya Milli Takımı'nın Klinsmann ile birlikte en önemli iki isminden biri. Davids transferinden çok daha ütopik olmakla birlikte hem Kocaelispor'un olmayacak şeyleri oldurduğu bir dönem olması hem de Saftig faktöründen dolayı inanmaya daha müsait görünen bir haber. Bazı şeylere inanması bile yetiyor.
Anladığım kadarıyla transferler dörde ayrılıyor. İnandırıcı olmayıp doğal olarak gerçekleşmeyenler, bir şekilde inanılıp gerçekleşmeyenler, gerçekleşmeyenler ve gerçekleşenler. Futbol, her spor dalı gibi hayallerle güzel olduğuna göre en güzeli olsa da olmasa da hayal edilenler.
Uzun cümleleri en güzel Mevlana dizeleri bitiriyor;
"Hayalin, değersiz şeyleri altın yapan bir simyadır”