31 Ağustos 2008

Milan-Roma-ERDING


Dün Inter'in Sampdoria deplasmanından beraberlikle dönmesiyle işi baştan sıkı tutup beyaz bayrak-ayna yapmak niyetindeydi Milan'lılar. Tabi Bologna daha doğrusu Marco Di Vaio'yu hesaba katmamışlardı. Hem topu hücumda tutup orta sahayı ileri çekmesiyle hem de kale önündeki etkinliği ile müthiş bir futbol oynadı Di Vaio. Tabi bunda fiziksel olarak diri kalmasının da etkisi var çünkü maçın çoğu Bologna yarı sahasında oynandı, Bologna az gitti öz gitti. Kaka ve Gattuso'nun eksikliğinde gözler yenilerdeydi. Özellikle Ronaldinho bütün gözlerin onun üzerinde olduğunun o kadar farkındaydı ki her pozisyon sonrası her zaman olduğu şekilde değil daha abartılı gülmeleriyle ve kafayla topu kaleciye nişanladığında kendi kendine pozisyonu tekrar etmesi ile bunu açıkça belli etti. Ambrosini'ye yaptığı asist, Inzaghi'yi kaleciyle karşı karşıya bıraktığı ama Inzaghi'nin boş kaleye atamadığı pozisyon, özellikle ikinci yarı hem Inzaghi hem de Shevchenko'yu soktuğu tehlikeli pozisyonlar ile Barça'ya selam olsun mesajı vermeyi de ihmal etmedi ama yapılan tüm güzel hareketler golle sonuçlanmayınca Milan sezonu mağlubiyetle açmış oldu.


Ancelotti'ye 1-0 yenik durumda iken sakinleşmesi için bir çikolata yeterli olmuş olsa da 2-1 den sonra benim tek dostum içkim sigaram moduna girmek zorunda kaldı.



Roma da sezona sahasında Napoli ile berabere kalarak başladı. Napoli'nin attığı gol boş kale bile olsa estetik olarak görülmeye değer. Burada da maçın 88.dakikasında yeni transfer Menez'in kaçırdığı gol akıllara zarar olarak kayıtlara geçti. Roma için Totti'yi aradılar diyebiliriz. Napoli de zaman zaman etkili bir oyun ortaya koydu, onların da karşı karşıya kaçırdığı pozisyonlar var. UEFA Kupasındaki Napoli-Benfica maçı izlemeye değer olacak gibi.  
Dün oynanan Marsilya-Sochaux maçını Marsilya 2-1 kazandı. Mevlüt golünü attı, birisi karşı karşıya kaleciye 1 metre mesafede olmak üzere birçok pozisyondan da yararlanamadı. Mevlüt'ü Sochaux formasıyla hiç izlememiştim, aklımdaki imajı Euro 2008'de gördüğümüz içine kapanmış, elinden geldiğince çabalayan ama takım arkadaşlarına pek bulaşmayan tipik "genç" oyuncu imajıydı ama dün gördüm ki Mevlüt'ün potansiyeli benim düşündüğümün çok üzerinde. Her horoz kendi çöplüğünde öter atasözü ile olayı özetlememiz mümkün. Marsilya 2-0 öne geçtikten sonra sahada Sochaux adına mağlubiyeti kabullenmeyen ilk isim Mevlüt'tü. Top istedi, aldı, birkaçını ezmiş olsa da hem sürati hem tekniği ile tehlikeli ataklar gelişmesini sağladı. Biri hariç kaçırdığı gollerden sonra arkadaşlarını gaza getirmek için çok çaba sarfetti, kısmen de başarılı oldu. Son dakikada kısacık boyuna rağmen yaptığı kafa vuruşunu Marsilya kalecisi Mandanda çıkarmasaydı maçın kahramanı bile olabilirdi. Aynı performansı ve kendine güveni Milli Takım'da da gösterse süper olur. Marsilya adına da kaleci Mandanda ve Bakari Kone dikkat çeken isimlerdi. Özellikle Kone hem pire gibi olması hem de oyun zekası ile ne kadar iyi bir oyuncu olduğunu dün akşam bir kez daha gösterdi. Bu arada Mevlüt'ün formasında neden ERDING yazar? Fransızlar bu kadar mı okuma özürlü acaba?

30 Ağustos 2008

Maç bombardımanı

La Liga ve Serie A'nın başlamasıyla üst düzey maç izleme keyfimize tekrar kavuşuyoruz. Bu yıl iki ligi de Ntvspor yayınlayacak ve doya doya izleyebileceğiz. Bu akşam ve yarınki maç programı aşağıdaki gibi.


30 AĞUSTOS CUMARTESİ
Sampdoria - Inter 21.30 CANLI
Valencia - Mallorca 23.20 BANT

31 AĞUSTOS PAZAR

Milan - Bologna 16.00 CANLI
Roma - Napoli 18.00 BANT
Numancia - Barcelona 20.00 CANLI
Deportivo - Real Madrid 22.00 CANLI
Fiorentina - Juventus 23.55 BANT

UZUN ARAÇ

Henüz Kocaelispor Store'u açabilmiş değiliz. Açılacak mağazanın adı ile ilgili yapılan bir sürü tartışma, öneri, anketin ardından yönetim işe TIR'la başlamayı uygun görmüş. Maç günleri stad önünde diğer günler gezici hizmet verecek. Başlangıç için fena sayılmaz. İlk fotoğraftaki taç üzerinde ilk olarak haça benzer bir simge vardı ve gelen tepkilerden sonra ay-yıldıza çevrildi, böyle komik bir görüntü çıktı ortaya. Muhtemelen arka bölüm için yeni bir çalışma daha yapılacaktır. Hadi hayırlı işler.



Para konuşur

Maçtan önce bu maçın sonucunun Zenit'in ŞL grubunda ne yapacağına dair bir fikir vereceğini söylemiştim. Tam tersi oldu. Maç Manu'nun ŞL'nde ne yapamayacağının bir göstergesi gibiydi. Sezon başı ve çarkın en önemli dişlisi Ronaldo olmayınca Manu yokları oynadı. Ne bir yaratıcı atak ne bir bireysel yetenek. Ronaldo'nun yokluğunda vatandaşı Nani Casper modundaydı. Euro 2008 çeyrek final maçında Almanya'ya karşı Scolari aynı değişikliği yapmış aşı tutmuştu, o maçta Nani Ronaldo'dan çok daha iyi bir performans sergilemişti ama bu akşam tatilde fazla yatmış gibi bir hali vardı. Ronaldo'yu ara ara tribünde gördük, iğrenç saç modeline bu sene de katlanmak durumundayız, maçla da pek ilgisi yok gibiydi. Manu tek golünü Vidic'in bile ileri çıktığı bir atakta buldu, golü de Vidic attı zaten. Manu o kadar kötüydü ki Ferdinand ve Scholes bile dikkat çekici olumlu bir hareket yapmadılar, gerisini siz hesap edin. Hatta Zenit'in ikinci golünde Danny Ferdinand'a küçük bir fıtık ameliyatı yaptı diyebiliriz. Tevez hareketli göründü, saman alevi gibi parlayan bir kaç akını oldu ama onlar da önünü boşaltıp topu üstten auta vurma seviyesindeydi. Pogrebnyak birebirde biraz daha etkili olabilseydi maç ilk yarı kopabilirdi, atmayı hak ettiği golü kornerden gelip Van der Sar'ın üstünden seken topta boş kaleye kafasını dokundurarak atabildi. İkinci yarı oyuna giren taze Arshavin Euro 2008'de bıraktığı yerden devam ediyor, birkaç top ezmiş olsa da birebirde inanılmaz etkili. Başlığa kaynak olan yeni transfer Danny kendi kendine yaptığı atağı Manu savunmasını derbeder ederek sonuçlandırmayı başardı. Yine de ona o parayı verebilecek başka bir ülke takımı olduğunu sanmam, o da ayrı bir konu. Fatih Tekke kulübede oturarak madalya koleksiyonu yapmaya devam ediyor. Takım sporlarının ironik yanlarından birisi de bu. Koskoca Kevin Garnett ilk yüzüğünü geçtiğimiz sezon takabilmişti örneğin.
Sonuç olarak Manu'nun henüz hazır olmadığını, Zenit'in ise ligde kötü gidiyor olmasına rağmen Avrupa'da farklı bir kimlikte olacağını ve Real Madrid ya da Juventus potansiyellerinin altında kalırsa onlara kafa tutabilecek durumda olduğunu gördük. H Grubu şimdi daha bir izlemeye değer.

29 Ağustos 2008

UEFA Kupası 1.Tur

İlk maçlar 18 Eylül, 2.maçlar 2 Ekim tarihlerinde. Temsilcilerimizden Kayseri biraz zorlanabilir, diğerleri rahat. PSG'nin Monaco ile oynadığı maçı izlediğim kadarıyla kapalı savunmayı çok zor aşabilen, güçlü kuvvetli uzun boylu bir forvet ile de gol atılabilecek bir yapıdalar. Puroviç'i henüz çözemediğim için Kayseri çok şanslı diyemiyorum ama tam dişine göre, çok güzel maçlar olacak. Koyu olanlar bizim takımlar ve karakolda bitecek maçlar.

AC Milan (ITA) v FC Zürich (SUI)
FC Timişoara (ROU) v FK Partizan (SRB)
Hertha BSC Berlin (GER) v Saint Patrick's Athletic FC (IRL)
FC Baník Ostrava (CZE) v FC Spartak Moskva (RUS)
FC Metalist Kharkiv (UKR) v Beşiktaş JK (TUR)
Portsmouth FC (ENG) v Vitória SC (POR)
Kayserispor (TUR) v Paris Saint-Germain FC (FRA)
Sevilla FC (ESP) v FC Salzburg (AUT)
VfL Wolfsburg (GER) v FC Rapid Bucureşti (ROU)
UC Sampdoria (ITA) v FBK Kaunas (LTU)
CS Marítimo (POR) v Valencia CF (ESP)
NK Dinamo Zagreb (CRO) v AC Sparta Praha (CZE)
Manchester City FC (ENG) v AC Omonia (CYP)
BSC Young Boys (SUI) v Club Brugge KV (BEL)
AS Nancy-Lorraine (FRA) v Motherwell FC (SCO)
Everton FC (ENG) v R. Standard de Liège (BEL)
SSC Napoli (ITA) v SL Benfica (POR)
AC Bellinzona (SUI) v Galatasaray AŞ (TUR)
NEC Nijmegen (NED) v FC Dinamo 1948 Bucureşti (ROU)
Real Racing Club Santander (ESP) v FC Honka Espoo (FIN)
APOEL FC (CYP) v FC Schalke 04 (GER)
PFC Litex Lovech (BUL) v Aston Villa FC (ENG)
FK Austria Wien (AUT) v KKS Lech Poznań (POL)
Vitória FC (POR) v SC Heerenveen (NED)
SK Brann (NOR) v RC Deportivo La Coruña (ESP)
SK Slavia Praha (CZE) v SC Vaslui (ROU)
NK Slaven Koprivnica (CRO) v PFC CSKA Moskva (RUS)
Brøndby IF (DEN) v Rosenborg BK (NOR)
PFC Cherno More Varna (BUL) v VfB Stuttgart (GER)
Stade Rennais FC (FRA) v FC Twente (NED)
AFC Ajax (NED) v FK Borac (SRB)
Tottenham Hotspur FC (ENG) v Wisla Kraków (POL)
FC København (DEN) v FC Moskva (RUS)
MŠK Žilina (SVK) v PFC Levski Sofia (BUL)
BV Borussia Dortmund (GER) v Udinese Calcio (ITA)
SC Braga (POR) v FC Artmedia Petržalka (SVK)
Feyenoord (NED) v Kalmar FF (SWE)
Hamburger SV (GER) v AFC Unirea Urziceni (ROU)
Hapoel Tel-Aviv FC (ISR) v AS Saint-Etienne (FRA)
FC Nordsjælland (DEN) v Olympiacos CFP (GRE)

TSL Forma Analizi

Futbol aşkı renk aşkıyla başlar diyerekten TSL kulüplerinin ilk hafta formalarına bir göz atalım. Bütün takımlar için tam bilgilere ulaşmak mümkün olmadığı için koyu renkli formaları iç saha, açık renk olanları deplasman olarak nitelendireceğim.
Takımlarımızın formalarında ilk dikkat çeken ve can sıkan konu forma reklamları. Tam 10 TSL kulübünün forma reklamı Turkcell, 3 tane Avea var. Neden bir tane bile Vodafone reklamı yok anlayabilmiş değilim ki bildiğim kadarıyla alt liglerde de yok. Ligin adını kaptırdık hiç bulaşmayalım havasındalar sanırım ya da Turkcell Süper Lig takımlarına forma reklamı vermeyi acizlik olarak da görüyor olabilirler. Onların marketing sorunları kendilerine kalsın, ligimizde geriye farklı reklama sahip sadece 5 takım kalıyor. Körfez’in forma reklamı TÜPRAŞ, perakende satış yapmadığı ve aslında çok da fazla reklama ihtiyaç duymayan bir kuruluş olduğundan dolayı bu reklamı şehrinin kulübüne sahip çıkmak olarak algılamamız mümkün. Zaten anlaşılan fiyat da açıklanmış değil ama stadyum reklamları için Körfez’in kapısını çalan Turkcell’in forma reklamı için de girişimlerde bulunmuş olabileceğini düşünüyorum. Turkcell tarafından önerilen ücret diğer kulüplerden çok farklı olmayacağı için TÜPRAŞ reklamının Körfez’e diğer kulüplere oranla daha fazla kar getirmiş olacağı muhtemel. Eskişehirspor’un forma reklamı ETİ. Eses için de benzer bir durum söz konusu ve ETİ reklamı Eses’e gerçekten yakışıyor. Bank Asya’da iken de aynı reklam bulunuyordu. Antalyaspor’un forma reklamı MARDAN PALACE. Antalya gibi bir şehrin takımına da bir otel reklamı yakışır. Ligin 3 yeni ekibine baktığımızda TSL’de şehir takımlarının bulunmasının nasıl daha renkli bir lig ortaya çıkaracağını görebiliyoruz. Bu kulüplere özellikle şehrin dinamikleri tarafından sahip çıkılıyorsa daha da güzel sonuçlar ortaya çıkıyor. Bazı kulüplerin Turkcell reklamı taşımasına anlam verebiliyorum ama bir Bursaspor, bir Gaziantepspor, bir Denizlispor hatta Kayserispor nasıl olurda kendi şehirlerinden hem reklam hem yardım anlamında daha cazip bir teklif alamazlar? Anlamak mümkün değil. İstanbul B.B. Spor sezonu Kalpen reklamı ile geçirecek. Pek şık durduğunu düşünmüyorum açıkçası ama en azından sürüden ayrılmış durumdalar. Beşiktaş ise formasında Cola Turka reklamı taşıyacak.

Analiz neye göre ? Kime göre ?

İlk olarak kime göre bölümüne cevap vereyim. Malumunuz bana göre. Neye göre bölümü için birkaç kriter var. Sonuçta forma beğenisi kişiden kişiye değişebilecek bir durum ama formanın bütün ön kısmını kaplayan kocaman bir reklam, beyaz üzerine sarı ya da lacivert üzerine siyah yazılmış ve okunamayan forma ve oyuncu numaraları, formada kullanılan 8 farklı renk gibi temaşa zevkimize tecavüz eden, hepimizin kabul edeceği bazı değerler var. Hem bir sıralama yapıp en iyi formayı belirleyebilmek hem de daha objektif davranabilmek için aşağıdaki kriterlere göre not vermenin mantıklı olacağını düşünüyorum.

1. Renk uyumu

Dümdüz beyaz ya da dümdüz siyah bir formanın değerlendirilecek herhangi bir yanı yok. Kullanılan farklı renklerin de bir ahenginin olması gerekiyor.

2. Farklılık

Sıradanlıktan uzak tasarımlar her zaman göze daha hoş gelir. Sporting Lisbon, Celtic gibi forma konusunda tutucu kulüpler de yok değil ama o formaların farkı da nev-i şahsına münhasır olmaları.

Sporting Lizbon-Celtic 2008/2009 formaları
Tabi farklı olsun diye işin bokunu da çıkarmamak lazım.
Hull City 1992/1994 İç saha formaları.

3. Forma-reklam uyumu

10 adet Turkcell reklamı bulunan TSL’de reklam ile takımın özdeşleşmesinden bahsetmek güç ama asıl konu o reklamın forma üzerinde nasıl göründüğü. Bayern’in iç ve dış sahadaki farklı renkler kullanılan T-Mobile reklamları buna en güzel örnek.
Bu arada forma ve reklam demişken Athletic Bilbao’yu da anmadan olmaz. Bilbao’nun benzini 2008’e kadar yetti, yeni daha doğrusu ilk forma reklamları Bilbao merkezli bir petrol firması, Petronor.


4. Font uyumu

Söz konusu font olunca bir numaraya koyacağım marka Kappa’dır. Özellikle Roma ve Werder Bremen formalarında dikkat çeken, büyük ve farklı fontlar kullanılan yazı ve rakamlar inanılmaz şık bir görüntü ortaya çıkarıyor. Tabi renk kullanımı da önemli. Bizde tek Kappa giyen takım Bursaspor ama onlar da Arial (Türkçe) ‘yi yeterli görmüşler maalesef.



5. Tozluk-şort uyumu

Tozluk ve şort renklerinde genel olarak beyaz ve siyah hakim, bu iki renk çoğu formaya da uyuyor ama asla hepsine değil. Trabzonspor’un tanıtımı yapılan 5 forma varyasyonundan beyaz olanı ve Hüseyin’in üstündeki geçen hafta giyilen forma haricindekileri hiç görmemeyi yürekten diliyorum.

6. Genel görünüm

Forma tasarımının zor bir iş olduğuna ve sanatsal da bir değer taşıdığına inanıyorum. Kelimelere ya da rakamlara sığdıramadığımız o genel beğenme duygusunun yansıması da bu bölümde belirtilecek.

Bu arada aynı puanlı takımların alfabetik sıralandığını da belirtelim.

1. Gaziantepspor (İç saha) :


Gaziantep çıkışlı, ligdeki tek yerli üretici Lescon rakiplerinden aşağı kalmıyor. Yatay kırmızı-siyah çizgilerin kalınlığı kararında belirlenmiş ve şık bir görüntü sunuyor. Yatay çizgiler bu yıl ligimizde moda olsa da farklı da bir görüntüsü olduğu söylenebilir. Turkcell yine huzurlarınızda kollarda ve formanın önünde, ne iyi ne kötü. Şort ve tozluklardaki şık ayrıntılar dikkat çekiyor. Şortun sol tarafı büyük bir numara içeriyor ve formada da şortta da köşeli bir font kullanılmış. Tozluklarda da yukarıdan aşağı inen oklar sıradanlığı aşmayı başarmış. Lescon kırmızı-siyah ve beyaz kombinasyonunun hakkını vermiş diyebiliriz.


Renk uyumu : 8

Farklılık : 8

Forma reklam uyumu : 7

Font uyumu : 7

Tozluk-şort uyumu : 8

Genel görünüm : 8

TOPLAM : 46/60
2. Kocaelispor (Deplasman) :


Körfezimizin forması Umbro’nun bu yıl yaptığı en güzel çalışmalardan biri. Yalnızca şort ve tozlukların düz beyaz olması görüntüyü biraz bozuyor. Çünkü formanın üst tarafında yeşil-siyah-beyaz renkler çok dengeli kullanılmış. Hal böyle olunca benzer bir çalışmanın alt tarafta da yapılması gerekirdi. Bu formanın altına düz yeşil veya düz siyah da tam anlamıyla uymaz. Forma çubukluya yakın ama çizgi sayısı az ve göğüs bölümünde logonun bulunacağı yerde bir boşluk bırakılmış. Aynı çizgilerin formanın arka tarafında da kullanılmış olması titiz bir çalışma olduğunu gösteriyor. Omuzlar siyah ve o siyah aşağı kadar iniyor. Tüpraş reklamı şık duruyor ve reklam için bir arkaplan belirlenmiş. Font yine standart ama bu formaya kesinlikle sıradan diyemeyiz. Yıllarca düz beyaz forma giydikten sonra böyle bir deplasman forması görmek sevindirici.


Renk uyumu : 8

Farklılık : 8

Forma reklam uyumu : 7

Font uyumu : 7

Tozluk-şort uyumu : 6

Genel görünüm : 8

TOPLAM : 44/60
3. Fenerbahçe (Deplasman) :


Adidas üretimi bu formada kullanılan sarıyı açık sarı olarak nitelendirebiliriz. Lacivert ile zıt tonlar oldukça uyumlu. Çok farklı bir tasarım diyemeyiz hatta omuzlarda, şortun yan taraflarında ve tozluğun üst bölümünde kullanılan 3 çizgi 90’lı yılların Alman modasından kalma demode bir görünüm sunuyor. O yıllarda piknik tarzı yerlere gittiğimizde yanında 3 strip bulunan bir şort giymiş, mangal yelleyen, rakı tutkunu prototip abiler olurdu, bu çizgileri görünce o günler geliyor aklıma. Bu formada da fontlar köşeli ama standarttan farklı sayılmaz. Tozluk ve şort rengi de forma ile zıt renkte ve aynı renk. Avea reklamı da formanın genel renk ve görünümüne uygun.

Renk uyumu : 8

Farklılık : 4

Forma reklam uyumu : 8

Font uyumu : 7

Tozluk-şort uyumu : 8

Genel görünüm : 8

TOPLAM : 43/60
4. Sivasspor (İç saha) :


Adidas’ın üç çizgileri ve Turkcell reklamı serisine devam ediyoruz. Kırmızı-beyaz çubuklu formada çizgi kalınlıkları olması gerektiği gibi ve şık görünüyor. Yakadan omuzlara inen Japonvari çizgiler hakim ve siyah ile vurgulanmış. Siyah şort ve tozluk için de uyumsuz denilemez ama çizgiler beyaz bitiş noktaları kırmızı, ne kadar renk varsa kullanmak da şık bir görünüm için yeterli değil. Bu fontun popüler olduğu günler de gerilerde kaldı maalesef.

Renk uyumu : 8

Farklılık : 7

Forma reklam uyumu : 7

Font uyumu : 7

Tozluk-şort uyumu : 7

Genel görünüm : 7

TOPLAM : 43/60
5. Antalyaspor (İç saha) :


Antalyaspor’un formasında ilk dikkatimi çeken özellik kırmızının tonu. Geçtiğimiz yıl kullanılan formadaki ton biraz daha kırmızıydı sanki, bir miktar koyulaşmış gibi, bordoya yakın bir renk hakim. Üretici Nike, her zamanki kalıplarından birini bozmamış. Tüm forma kırmızı, şort da dahil olmak üzere yan taraflar beyaz. Tozluklar da yine beyaz. Yazı fontu da standart ve Turkcell, Antalya’nın da kollarını rahat bırakmamış. Forma reklamına ayrı bir parantez açmak lazım. Gerek Antalya şehrinin takımına olan uyumu gerekse sade görünümü ve formayı tamamlayan bir yapıda olması nedeniyle ligin en uyumlu reklamının MARDAN PALACE olduğu söylenebilir.


Renk uyumu : 8

Farklılık : 3

Forma reklam uyumu : 10

Font uyumu : 7

Tozluk-şort uyumu : 7

Genel görünüm : 7

TOPLAM : 42/60
6. Beşiktaş (İç saha) :


Beşiktaş’ın forması yıllardır görmeye alıştığımız siyah-beyaz çubuklu forma. Sıradan ama şık. Umbro özellikle farklı tasarımları ile dikkat çekiyor. Beşiktaş’ın bu yıl giyeceği gri ağırlıklı formalar oldukça ilgi çekici. Çubuklu formayı sıradanlıktan çıkaran unsurlardan biri kol ayrımları diğeri de arka taraftaki forma numarası ve isim bölümü. Ankaraspor’da olduğu gibi transparan yapmadan da şık bir tasarım yapmak mümkün demek ki. Şort ve tozluklar da standart siyah. Cola Turka reklamı için bir arkaplan belirlenmek zorunda kalınmış, ayrıca Beşiktaş da kollarını Avea’ya emanet eden kulüplerden biri.

Renk uyumu : 8

Farklılık : 3

Forma reklam uyumu : 7

Font uyumu : 8

Tozluk-şort uyumu : 8

Genel görünüm : 8

TOPLAM : 42/60
7. Trabzonspor (İç saha) :


Nike üretimi formanın kollarındaki açık maviler olmasa direk Sparta Prag’ı andırıyor olacaktı. Düz bordo formanın sadece kolları farklı renkte. Trabzonspor’un renkleri o kadar bıçak sırtı ki çok şık bir dizayn bile düzgün renk dağılımı yapılmadığında sırıtabilir. O yüzden bu kullanım mantıksız sayılmaz. Formaya uyduralım diye Avea reklamında ve numaralarda açık mavi kullanılmamış olması da güzel, beyaz gayet şık görünüyor. Tozluk ve şortlarda da aynı bordo renk kullanılmış. Zaten bu formayı başka bir renkte şort ve tozlukla şık göstermek mümkün değil. Kollarda da Ülker reklamları var, şükür ki Nike kollardaki logolarını Lotto gibi abartmamış. Tabi olumlu yönlerine karşı bu formayı farklı olarak nitelendiremeyiz.

Renk uyumu : 8

Farklılık : 4

Forma reklam uyumu : 7

Font uyumu : 7

Tozluk-şort uyumu : 8

Genel görünüm : 7

TOPLAM : 41/60
8. Ankaragücü (İç saha) :


Lotto giyen Ankaragücü iç saha maçları için standart sarı-lacivert çubuklu formayı tercih etmiş. Çubuklar formanın yan taraflarına doğru laciverte bağlanıyor ve arka bölümde küçük çatal desenleri var. Şort ve tozluklar da standartlar dahilinde ama göze batmıyor. Bir Lotto klasiği her iki kolda kocaman Lotto logoları bulunuyor. Can sıkıcı Turkcell reklamı göze batmasa da ön plana da çıkmıyor. Aynı reklam kollarda Lotto’nun üzerinde de yer alıyor. Lotto oyuncu numaraları üzerine de logosunu koymadan edememiş. Şık değil diyemeyiz ama Ankaragücü de forma konusunda tutucu bir kulüp.


Renk uyumu : 8

Farklılık : 3

Forma reklam uyumu : 7

Font uyumu : 7

Tozluk-şort uyumu : 8

Genel görünüm : 7

TOPLAM : 40/60
9. Ankaraspor (Deplasman) :


Forma üreticileri Nike. Yatay mavi-beyaz çizgiler ne öldürüyor ne güldürüyor. Forma yanları da düz beyaz, pek ilginç sayılmaz. Mavi şort, beyaz tozluk uyumlu ama ikisi aynı renk olsaydı daha iyi olurdu. Standart Turkcell reklamı burada da mevcut. Formanın arka bölümü farklı bir yapıya sahip. Beyaz numara görünsün diye düşünülmüş transparan mavi bir zemin var, tamam görünmesini sağlıyor, onun yerine kırmızı, siyah vs. başka bir renk kullanılsaydı daha kötü bir görüntü olabilirdi ama transparan görünüm ve alt bölümde sanki çok gerekliymiş gibi bulunan Ankaraspor yazısı ne yapılacağına karar verilememiş bir forma görüntüsü çıkarmış ortaya.

Renk uyumu : 7

Farklılık : 6

Forma reklam uyumu : 7

Font uyumu : 7

Tozluk-şort uyumu : 6

Genel görünüm : 6

TOPLAM : 39/60
10. Hacettepe (İç saha) :


Ankara Lotto-Turkcell salgını burada da karşımızda. Lotto aynı renkleri kullanan Fiorentina için de forma tasarladı ama bu kadar kalıp değildi ve şık duruyordu. Mor ve beyaz, çubuklu formada bir parça rahatsız edici, daha koyu bir mor tonu daha iyi durabilirdi. Şort ve tozluklar da aynı mordan. Bu formanın Ankaragücü ve Gençler’den farkı renkleri.
Renk uyumu : 7

Farklılık : 3

Forma reklam uyumu : 7

Font uyumu : 7

Tozluk-şort uyumu : 8

Genel görünüm : 7

TOPLAM : 39/60
11. Bursaspor (Deplasman) :


Bursaspor’un beyaz deplasman formasındaki ayrıntı belirleyici renkler yeşil. Kappa’nın meşhur büyük ölçekli fontlarından faydalanmıyorlar. Forma reklamı standart Turkcell. Şortun yan taraflarında ve formanın kollarında bulunan Kappa logoları, Lotto’nun aksine şık bir görünüm oluşturmuş.


Renk uyumu : 7

Farklılık : 3

Forma reklam uyumu : 7

Font uyumu : 7

Tozluk-şort uyumu : 8

Genel görünüm : 7

TOPLAM : 39/60
12. Eskişehirspor (Deplasman) :


Nike üretimi Eses deplasman forması da standart beyaz forma olarak tasarlanmış. Formanın yanlarında kırmızı ayırıcılar var. ETİ reklamının şık ve uyumlu olduğunu söylemiştim. Formanın bunların dışında da ilginç bir özelliği yok. Eskişehirspor ambleminin arkaplanında sarı renk hakim. Eses bu rengi kullanmayı hiç düşündü mü acaba?

Renk uyumu : 7

Farklılık : 3

Forma reklam uyumu : 8

Font uyumu : 7

Tozluk-şort uyumu : 6

Genel görünüm : 7

TOPLAM : 38/60
13. Galatasaray (İç saha) :


Turuncu renk bana ne sarıyı ne kırmızıyı hatırlatıyor. Turuncu, turuncudur hatta turuncu Adana’dır, biraz açığı Hollanda’dır. Örneğin yeşil ya da mavi kullanılsaydı farklı renk kullanmak istemişler deyip geçebilirdik ama sarıyla kırmızıyı karıştırdık bu oldu pek olmamış. Adidas üç çizgi hastalığından bu formada da vazgeçmemiş. Forma, şort ve tozluklar aynı renkte, uyumsuz değil ama sıradan. Forma reklamında ve numaralarda kullanılan kırmızı uzaktan okunabiliyor mu çok merak ediyorum. Siyah veya beyaz kullanımı iyice absürd olabilirdi ama en azından sarı kullanılabilirdi. Bu renk kesinlikle uymamış. Font yine standart ve genel olarak formada renk dışında pek bir farklılık yok.

Renk uyumu : 6

Farklılık : 4

Forma reklam uyumu : 6

Font uyumu : 7

Tozluk-şort uyumu : 8

Genel görünüm : 7

TOPLAM : 38/60
14. Gençlerbirliği (İç saha) :


Kollardaki, göğüsteki, şorttaki ve forma numaralarındaki koca logolar bize tek bir markayı hatırlatıyor, Lotto. Gençlerbirliği forma konusundaki ikinci tutucu Ankara takımı. Omuzların tek renk inmesi dışında çubuklu forma standart görünümde. Reklam malumunuz Turkcell ama koyu zeminde görünmesi için beyaz gölge düşünülmüş olması güzel. Font Lotto standardında, normalden bir parça büyük gibi. Tozluk ve şortlar da standart siyah, en azından uyumsuz değil.

Renk uyumu : 7

Farklılık : 3

Forma reklam uyumu : 7

Font uyumu : 7

Tozluk-şort uyumu : 7

Genel görünüm : 7

TOPLAM : 38/60

15. İBB (İç saha) :


Lescon tozlukları Gaziantep ile aynı ve düz renk olmasından iyi. Mavi-beyaz renklere yaka ve kollarda kırmızı serpiştirilmiş. Kollardan aşağı inen beyazlar dışında bir farklılığı yok. Kalpen reklamı sıradan. Omuzlardaki Lescon logoları Lotto’yu anımsatsa da daha şık bir görüntüsü var.

Renk uyumu : 7

Farklılık : 3

Forma reklam uyumu : 6

Font uyumu : 7

Tozluk-şort uyumu : 8

Genel görünüm : 7

TOPLAM : 38/60

16. Kayserispor (İç saha) :


Bir başka üç çizgili Adidas vakası. Siyah forma üzerinde çizgiler sarı, desenler kırmızı. Arka taraftaki desenlerin kırmızı numaraların sarı olması farklı bir görüntü oluşturmuş. Aslında forma nasıl olursa olsun bir artısı var. O da Türkiye Kupası sahibi Kayserispor’un kullanma hakkı olan Türk bayrağı. Şortta beyaz üzerine kırmızı varken neden sarı desen kullanılır anlamış değilim. Muhtemelen Sivasspor siyah şort ve tozluk kullandığı için Kayseri beyaz şort ve tozlukla sahaya çıkmış ama bu formanın altına gidecek tek renk siyah. Bu şekilde üstü başka altı başka bir formaymış gibi duruyor. Reklam malum.


Renk uyumu : 6

Farklılık : 6

Forma reklam uyumu : 7

Font uyumu : 7

Tozluk-şort uyumu : 5

Genel görünüm : 6

TOPLAM : 37/60

17. Konyaspor (Deplasman) :
Lotto’cular eşrafından Konya’nın forması düz beyaz. Bir deplasman forması olduğu için eleştirilecek ya da yorumlanacak pek bir yanı yok. Reklam da dahil. Yalnızca “İ” harflerindeki noktalara dikkat.
Renk uyumu : 7

Farklılık : 3

Forma reklam uyumu : 7

Font uyumu : 6
Tozluk-şort uyumu : 7

Genel görünüm : 7

TOPLAM : 37/60

18. Denizlispor (İç saha) :


Denizli Lescon kullanan 3 takımdan biri ama Gaziantep’te gördüğümüz özeni burada göremiyoruz. Birincisi çok kötü bir renk kullanımı var. Yeşil-siyah iki parçalı formada her ne gerek varsa çok göz alıcı bir sarı tonu ayrıntıları belirliyor. Forma numaraları ve oyuncu adlarında da aynı parlak sarı ton kullanılmış. Numaraların seçilmesini sağlıyor sağlamasına ama çok göz alıcı ve beyaz şort ve tozluk ile de birleşince inanılmaz uyumsuz. Reklamımız yine sade bir Turkcell. Fontlar kötü değil. Tozluk ve şort standart beyaza yakın ama beyaz üzerine bile bitiş noktalarında aynı zevksiz sarı ton kullanılmış. Sonuçta rahatsız edici bir forma çıkmış ortaya.


Renk uyumu : 4

Farklılık : 3

Forma reklam uyumu : 7

Font uyumu : 7

Tozluk-şort uyumu : 4

Genel görünüm : 5

TOPLAM : 30/60

Değerlendirmenin sonunda kendi adıma çıkardığım sonuç notumun çok kıt olduğudur. Maalesef kulüplerimiz sıradan tasarımları yeterli görüyorlar. Bu yüzden formalar arasında anormal farklar yok. Merchandising olayını ciddiye alan kulüpler farklı forma tasarımları ve sayısıyla ön plana çıkıyor. Bütün kulüplerin merchandising çalışmalarını arttırması ile tasarımların biraz daha iyiye gideceğini düşünüyorum. Tabi son olarak yinelemekte fayda var, bunlar objektif kalmak için çok çaba sarfederek benim verdiğim notlar. Yoksa bütün formalar taraftarlarına güzel ve mutlaka herkesin kendisine kutsal.

Related Posts with Thumbnails