TURKCELL'de çalışanlar için doğum günü izni diye bir izin varmış. Herkes doğum gününde bir gün izinliymiş doya doya kutlasın diye. Başka hiçbir yerde duymadım, işyerime sormaya tenezzül etmedim ve blogal anlamda kendime doğum günü izni verdim.
Liseyi hatırlamıyorum ama üniversiteden mezun olduğumda kütüphane, üniversite sağlık kurumu vb. olur olmadık her yerden ilişik kesme belgesi istemişlerdi. 9 Eylül Üniversitesi sağolsun zaten Türkiye'nin en dağınık üniversitelerinden biridir. Bilenler için Eğitim Fakültesi ile Tınaztepe arasında mekik dokuyup durmuştuk. O günden beri de Tınaztepe denilen yerden nefret ederim. Tek güzel anısı bir adet Yeni Türkü konseridir. Askerliğin bitişinde de istenen belgelerden biri "İlişik kesme formu" dur. Kıdem sırasına göre emri altında bulunduğunuz tüm komutanlarınıza imzalatırsınız. Bu formu Astsubay Çavuş'a imzalatmadan Yüzbaşı'dan imzalamasını rica eden gerizekalılar da yok değildir. Şahsen bizim yüzbaşımız şeker bir adam olmasaydı bir çok kişi askerliğinin son günlerini günde 100 şınav çekerek bitirebilirdi. Bu formu da Çay ocağı, işletme bl.k.lığı, otocular için araç tahsis gibi taburda imza atmayı bilen herkese imzalatırsınız ve siz ölünceye kadar saklanmak üzere şahsi dosyanız ile birlikte tarihe gömülür.
Konumuza gelirsek Körfezliler için güzel bir haber, Kemal Aslan Kocaelispor'a transfer oldu. Kemal Gaziantepspor ile anlaşmamış mıydı? İşte bütün mesele bu. "Prensipte" anlaşmıştı. Yıllardır bayılarak duyduğum bu cümlenin bir anlamı olduğunu bu olay vesilesiyle anlamış olduk. Aslında durum prensibin çok ötesine de geçmişti, Kemal son 1,5 ayı Gaziantepspor kampında geçirdi ve G.Antep bütün planlarını Kemal'in takımda olacağı üzerine kurdu. Sadece Kemal de değil, Olcan ve Mustafa Cevahir de Antep havasını alıp Kadıköy'e geri dönen iki isim. Mustafa'yı hiç bilmem ama Olcan geçtiğimiz yıl Karşıyaka'daki bütün gönülleri fethetmişti, hele Antalyaspor'a atmış olduğu gol geçtiğimiz yıl Bank Asya 1.Ligi'nde atılan en güzel gollerden biriydi.
Üç futbolcunun da bonservisi elindeydi, yanındaydı, çantasındaydı. Amma ve lakin Fenerbahçe bu üç futbolcunun "İlişik kesme yazıları" nı TFF'na göndermemiş. İşte bütün olay burada patlak veriyor. Bir oyuncunun bonservisinin elinde olması ne anlama geliyor ola ki? Ya da bonservisi elinde olan futbolcular bu kadar süre geciktirilebilecek ve bir pislik aracı olarak kullanılabilecek bu "ilişik kesme yazısı" na ihtiyaç duyuyorlarsa kaçıp giden oyuncular bunu nasıl yapıyorlar?
Gaziantepspor basın sözcüsü Mehmet Kızıl "'Bu transfer döneminde 13-14 futbolcu ve kulübüyle el sıkıştık, ama böyle bir olayı ilk kez yaşadık. Biz nasıl futbolcu alınacağını bilen bir kulübüz. Bizim burada hiçbir ihmalkarlığımız söz konusu değildir." şeklinde bir açıklama yapmış. Doğru olduğundan %100 eminim, G.Antep dün Süper Lig'e çıkan bir belediye takımı değil, işlerini layığıyla yaptıklarından şüphem yok ama böyle bir olay nasıl olabildi? Kim haklı, kim haksız? Bir parça kafam karışmış durumda. Eğer mevzu aydınlanırsa açıklarım ya da bu sır bizimle toprağa da gidebilir, malum burası Türkiye...
Sonuçta biz Kocaelispor taraftarlarını ilgilendiren nokta Kemal Aslan'ın artık Kocaelisporlu olduğu. Sadece Kemal değil diğer transfer de eski Trabzonsporlu, Bursaspor'dan alınan Volkan Bekiroğlu. Yerinde transferler gibi görünüyorlar. Gelen diğer iki önemli isim yine eski bir Trabzonsporlu Tolga Seyhan (Musa da var, üç ettu) ve Serhat Akın. Açıkçası ikisi ile ilgili de kuşkularım var. Çok eski değil henüz geçen sene Ex-Star Ahmet Dursun'u transfer etmiştik, dikkat çekici bir performans sergileyemedi, hatta nasıl oldu da bu yıl sözleşme yenilendi onu da anlamış değilim. Beşiktaş ile oynanan hazırlık maçından sonra da Engin İpekoğlu ile tartışıp PAF takımı ile antrenmanlara çıkmaya başladı ki bence bir süre daha oralarda takılsa daha iyi olur. Bu iki yeni transferin de neler yapacağını çok merak ediyorum. İkisi de ilk 11'in değişmez oyuncuları olsa da şaşırmam, ikisi de 18' giremese de şaşırmam. Ya da her ikisinde de şaşırırım, duruma göre.
0 yorum:
Yorum Gönder