08 Temmuz 2009

Damadı Tanıyorum


Düğün mevsimi diye nitelendirilen yaz aylarından nefret ediyorum. Okul zamanları yazların bir anlamı vardı. Gerçekten kışlar soğuk ve yağışlı, yazlar sıcak ve kurak geçerdi ama bu kuraklık denize girerek, akşama kadar yatarak, hiçbirşey yapmamanın dayanılmaz hafifliği ile sürüp giderdi. Arada bir eşin dostun düğünü vesairesi olursa da "şimdi uzaklardayım mayom kum ile doldu" diyerek geçiştirilirdi.
Çalışmak zorunda olunan yaz ayları yaşanırken ise pek maalesef hiçbir yere kaçış şansı yok hatta hatırını kırmak istemeyeceğiniz insanlar birbirlerinden habersiz aynı gün evlenmeye karar vermişlerse bir güne iki nikah sıkıştırmak zorunda da kalabiliyorsunuz. Hele bir de mesafeler uzak ise bu durumu işkence olarak nitelendirmek mümkün.
Düğün dernekten sıfır yaşımdan beri nefret ederim. Artık can sıkıcı bir klişe haline gelmiş düğün saçmalıklarından bahsetmeyeceğim nitekim saçmalık olduklarında hepimiz hem fikiriz. Daha ilkokulda iken gidilen düğünlere iskambil kağıdı, kare bulmaca, rubik küpü, icat olduğundan itibaren tetris, bazı zamanlar walkman götüren bendenizin olaya bakışı yıllar geçtikçe iyice soğudu. Bugünlerde gittiğim düğünlerde beni eğlendiren tek şey ise gelin veya damadı gelin veya damat sıfatlarını kazanmadan önce yakından tanıyor olmam.
Malum küçükken gidilen düğünlerde evlenen kişi amca, dayı bile olsa damat kişisine bir miktar mesafeli durmak zorunda kalınıyor. Halbuki damat küçükken altına işediğini bildiğiniz, bol miktarda parmak attığınız, ilk cinsel deneyiminde yediği (veya yiyemediği:)) haltları sizinle paylaşan biri olunca ve onu o kalabalık önünde mahçup bir eda ile sırıtmaya çalışırken gördüğünüz zaman beyninizde oluşan ironi, nikahı bir miktar keyifli hale getirebiliyor.
Amma ve lakin aynı şeylerin sizin için de geçerli olacağını bildiğiniz bekar bir erkekseniz çok da fazla eğlenmeyin ya da damadı tebrik ederken kulağına eğilip "Natalie çok üzülmüş" demeyin, dediyseniz de gelin duymasın, duyduysa da kaçın. En azından damat adamının "görüşeceğiz" demesiyle gözünüzde canlanan kendi nikahınıza kıyamet günü gözüyle bakmamış olursunuz.
Fotoğraf Barış Manço'nun düğün plağı kapağı. Herşeyiyle farklıydı işte, sevince böyle sevmek, yapınca böylesini yapmak lazım.

0 yorum:

Related Posts with Thumbnails