29 Mayıs 2010

Abdülhamid'in Saz Heyeti


Hep içinde bulunduğumuz durumun vehametinden bahsediyoruz ya, artık biraz da kanıksamış durumdayız, bağırsak bağıramıyoruz, küfür etsek, deşarj olamıyoruz. Elimizden de pek birşey gelmiyor, atıyoruz içimize.
Amma ve lakin edilebilecek en ağır küfürü edelim rahatlayalım dersek kuşkusuz tercihimiz hakemlik camiası tarafından da kabul görmüş "Abdülhamid'in Saz Heyeti" küfürü olur. Serhan Gürkan'a, İ.Karaosmanoğlu'na kime isterseniz uyarlayın.
Hakem olmaya yeltenen ama bir parça kilolu, çok da sevimli bir adam olduğundan mütevellit asla üst klasmanlara çıkamayacak bir arkadaşımın anlattığı (benim de daha önce başka yerlerden duyduğum) bir anektod. Hakemlik camiasının kabul ettiği en yaratıcı küfür olan bu küfürün gidişatı "‘Abdülhamid’in saz heyeti ananı boğaz Köprüsünün ortasında biiiiiiip" şeklinde tezahür ediyor.
Bir rivayete göre Erman Toroğlu'na Kırıkkale'de böyle bir küfür edilmiş.
Maçı durdurmuş, tribüne çıkmış... “Niye Abdülhamid’in saz heyeti?”
“36 kişi de ondan...”
“Niye Boğaz Köprüsü’nün ortasında?”
“İki kıtadan da duyulsun diye...” demişler.
Bir başka rivayete göre ise bu küfür ilk defa Karşıyakalılar tarafından edilmiş. Hangisi ne kadar doğru bilemiyorum.
Yine bir başka rivayete göre bu saz heyeti 36 değil 850 kişiymiş. Sandallarla boğaza açılırlar, sanatlarını icra ederlermiş ve çok kalabalık oldukları için gerçekten hem Asya hem Avrupa kıtası tarafından dinlenirlermiş.
Muammer Erturan'ın konu ile ilgili bir şiiri de varmış bu arada.

Abdülhamid'in Saz Heyeti

Sıcacık bir gülüş,
keser ayaklarını yerden...
Hah işte! dersin,
işte buydu istediğim...
Canım benim! ..
Çalsın sazlar...
Dokuz sekizlik birşeyler
dokunduruver usta! ..

Ne kıyametler yatar,
ne dayatmalar,
ne bubi tuzakları,
Şeytan'ı bile çileden çıkaracak
ne şeytanlıklar oysa
zulasında...
Potansiyel sömürgedir ya
oldum olası yüreğin,
zokayı yedin gitti kesin...
Gelsin Hüzzam sonra...
Gitsin Saba...

O kadarla kalsa,
öp başına koy...
Asıl can alıcı fasıl
gelir ardından,
kasnaklama makamından bu kez...
Vurmalısından yaylısına.
üflemelisinden püflemelisine;
amatöründen virtüözüne
başlarlar öttürmeye...
De babam de! ..
Sanırsın
Abdülhamid'in saz heyeti sahnede...
Gelmiş geçmiş
en kalabalık heyetiymiş ya
tüm zamanların...
Sanırsın sahne
Boğaziçi köprüsünde...
Neden dersen...
İki kıta birden seyretsin diye...

0 yorum:

Related Posts with Thumbnails