Pozisyon geçtikten sonra bir ölüm sessizliği, eller kafalarda, ağızı kapatmış ya da baş eller arasında. Hele bir de skor dengede ya da takımınız gerideyse sormayın gitsin. Hele hele bir de son dakikalar ise direk Sadri Alışık moduna girip "Bu da mı gol değil hakim bey?" diyesiniz gelir. Pozisyon gol olsa hem sevinçten çılgına dönersiniz hem de halk arasında "jeneriklik" dediğimiz tarzda bir golü canlı kanlı izleme şerefine nail olmuş olursunuz. TV'de, internet sitelerinde binlerce kez görürsünüz tekrarını, artık gına gelir, anlamını yitirir. Yıllar sonra tekrar hatırlanır. Facebook'ta gerekli gereksiz videolara bakarken "Oktay'ın Belçika'ya attığı o müthiş gol" diye bir video görürsünüz, dayanamaz izlersiniz. Vay be! dersiniz hala 1273. izleyişinizde halbuki o top direkten dönmüş olsa pozisyonu unutmanız uzun sürmez.
Evet gol futbolun meyvesidir ve nankör bir spor dalı olduğunun en önemli göstergesi. Atarsanız kahramansınız, atamazsanız yoksunuz.
The Offside bu kategoriye giren tarihteki en önemli (ya da en güzel) 12 gol pozisyonunu belirlemiş. Biri anlamsız geldi ben sıralamaya sadık kalarak ilk 11 yaptım.İyi seyirler.
Franck Ribery Bayern-Juventus 2009 Şampiyonlar Ligi
Henüz geçtiğimiz hafta oynanan Ş.Ligi grup maçından bir kesit. Ribery Juventus savunmasını perşembe pazarına domates almaya yolluyor. Buffon önde, giriyor topun altına ama mesafe yeterli değil ve Ş.Ligi tarihine geçecek bir gol tarihin tozlu sayfalarına gömülüp gidiyor.
Pele Brezilya-Uruguay 1970 Dünya Kupası
Pozisyona giren isim Pele olduğu için eminim çoğumuz bu görüntüye aşinayızdır. Hiçbirşey yapmadan kaleci geçilir mi? Evet geçilir ama o şaşkınlıkla Pele bile olsanız topu auta vurabilirsiniz.
Diego Maradona Arjantin-İngiltere 1980
Diego'nun videonun başında kaçırdığı gol gerçekten efsane olabilecek bir gol ama videonun tamamını izlerseniz Arjantin'in bu maçı nasıl kaybettiğini anlayabilirsiniz. İşin aslı ben anlayamadım da siz belki anlarsınız diye böyle diyorum. Bu kadar hakim olduğun, bu kadar pozisyona girdiğin maçı nasıl verirsin arkadaşım? Koskoca Arjantin'sin bir de, adından utan! Yazıyı direk çalıntı metin ile bitireyim. Diego Meksika 1986 Dünya Kupası'nda İngiltere'ye atacağı golün antrenmanını yapıyor. 6 yıl bilenme süresinin ardından futbol tarihinin en güzel gollerinden birini (belki de en güzelini) atıyor ve kafiyeli olsun diye demiyorum akabinde yatıyor.
Rivaldo Barcelona-Deportivo 2002
Aslında bu pozisyon bir parça farklı çünkü gol ile sonuçlanıyor ama Saviola bile golü attığına pişman oluyor. Golün ardından Rivaldo'ya dönüp kaleye doğru kaktırsana be abicim der gibi bakıyor. Samimi olmak gerekirse bu çocuk hep böyle saftirik bakıyor. Ne Brezilyalı Ronaldo'nun cin bakışları var ne Zidane'ın karizması ne de Portekizli Ronaldo'nun Tecavüzcü Coşkunvari clark çekişi. İlk gördüğümde de bu adam olmaz demiştim.
Suker Hırvatistan-Danimarka Euro 96
Bizim de bulunduğumuz grubun 2.maçları. Biz ilk maçta korner pozisyonunda cümbür cemaat ileri çıktığımız için son dakikada Vlaovic'ten yediğimiz kontra atak golüyle moralsiz başlamışız. Alpay fair-play dersi vermiş (kime verdiyse). 2.maçta da Couto'ya yenik düşmüş Portekiz'e de yenilmişiz. Diğer maçta ise Yugoslavya'dan henüz ayrılmış Hırvatistan bizden aldığı moralle Euro 92 şampiyonu Danimarka'yı yerle bir etmiş. Suker'in Suker olduğu zamanlar. Kalede efsane var ama kime ne? 59 metre falan dinlemiyor yolluyor füzeyi ama Schmechiel'ın da "Şımaykıl" olduğu zamanlar. Yemezler diyor. Yine de Suker'in attığı Hırvatistan'ın 3.golünde düellodan mağlup ayrılıyor. "Suker çok akıllı vuruyor", e gol oluyor.
David Ginola Tottenham-Leeds
David "Blendax" Ginola sürüyor, gidiyor. Hasan Şaş'ı anımsatıyor. Bal yapmayan arı misali yeteneklerini sergiliyor ama direk onay vermiyor.
George Best İngiltere-Kuzey İrlanda 1971
Kaleci topu 3 kere zıplatmadığına göre gol sayılması gereken bir pozisyon ama "filelere giden top gol olarak değer kazanmıyor" diyor Tansu Polatkan.
Michel Platini Juventus-Argentinos Juniors 1985 Kıtalararası Kupa
Büyük başkanın yeşil sahalarda olduğu günler. İyi vuruyor, gol oluyor ama 1985 yılında aktif ofsayt, pasif ofsayt diye birşey yok. Erman Toroğlu bile TV'ye çıkmamış daha kim anlatacak, açıklayacak? Mümkün değil. Gol sayılmıyor, Platini uzanıyor çimenlere açıyor bir küçük, rakısını yudumluyor.
Kevin Keegan Southampton-Man Utd 1981
Gerçekten verilmemiş en güzel gol. Yahu hakem kardeşim (daha doğrusu abiciğim, amcacığım ya da dedeciğim) sende hiç mi futbol aşkı yok? Ver bu golü bırak yansın hakemliğin. Otur izle yıllarca. Bir başka pasif ofsayt hikayesi.
Zinedine Zidane Real Madrid-Real Valladolid
Ronaldo topu çok güzel aktarıyor. Zidane astronomik bir ifade olduğu şekliyle "kendi ekseni etrafında" çok güzel dönüyor, hoş ekseni biraz kayıyor ama olsun. Sonuç; tribünlerde günün şanslısı maçtan arkadaşlarına anlatabileceği iki hikaye ile evine dönüyor.
Antonio Cassano ve Francesco Totti Roma 2005
Cassano ve Totti topu orta sahadan alarak 6 verkaç yapıyorlar. Hangi takım olduğunu anlayamadığım rakip takım oyuncuları çok zekiler 7.sine izin vermiyorlar. Gerçekten telepatik bir iletişim denebilir.
Evet gol futbolun meyvesidir ve nankör bir spor dalı olduğunun en önemli göstergesi. Atarsanız kahramansınız, atamazsanız yoksunuz.
The Offside bu kategoriye giren tarihteki en önemli (ya da en güzel) 12 gol pozisyonunu belirlemiş. Biri anlamsız geldi ben sıralamaya sadık kalarak ilk 11 yaptım.İyi seyirler.
Franck Ribery Bayern-Juventus 2009 Şampiyonlar Ligi
Henüz geçtiğimiz hafta oynanan Ş.Ligi grup maçından bir kesit. Ribery Juventus savunmasını perşembe pazarına domates almaya yolluyor. Buffon önde, giriyor topun altına ama mesafe yeterli değil ve Ş.Ligi tarihine geçecek bir gol tarihin tozlu sayfalarına gömülüp gidiyor.
Pele Brezilya-Uruguay 1970 Dünya Kupası
Pozisyona giren isim Pele olduğu için eminim çoğumuz bu görüntüye aşinayızdır. Hiçbirşey yapmadan kaleci geçilir mi? Evet geçilir ama o şaşkınlıkla Pele bile olsanız topu auta vurabilirsiniz.
Diego Maradona Arjantin-İngiltere 1980
Diego'nun videonun başında kaçırdığı gol gerçekten efsane olabilecek bir gol ama videonun tamamını izlerseniz Arjantin'in bu maçı nasıl kaybettiğini anlayabilirsiniz. İşin aslı ben anlayamadım da siz belki anlarsınız diye böyle diyorum. Bu kadar hakim olduğun, bu kadar pozisyona girdiğin maçı nasıl verirsin arkadaşım? Koskoca Arjantin'sin bir de, adından utan! Yazıyı direk çalıntı metin ile bitireyim. Diego Meksika 1986 Dünya Kupası'nda İngiltere'ye atacağı golün antrenmanını yapıyor. 6 yıl bilenme süresinin ardından futbol tarihinin en güzel gollerinden birini (belki de en güzelini) atıyor ve kafiyeli olsun diye demiyorum akabinde yatıyor.
Rivaldo Barcelona-Deportivo 2002
Aslında bu pozisyon bir parça farklı çünkü gol ile sonuçlanıyor ama Saviola bile golü attığına pişman oluyor. Golün ardından Rivaldo'ya dönüp kaleye doğru kaktırsana be abicim der gibi bakıyor. Samimi olmak gerekirse bu çocuk hep böyle saftirik bakıyor. Ne Brezilyalı Ronaldo'nun cin bakışları var ne Zidane'ın karizması ne de Portekizli Ronaldo'nun Tecavüzcü Coşkunvari clark çekişi. İlk gördüğümde de bu adam olmaz demiştim.
Suker Hırvatistan-Danimarka Euro 96
Bizim de bulunduğumuz grubun 2.maçları. Biz ilk maçta korner pozisyonunda cümbür cemaat ileri çıktığımız için son dakikada Vlaovic'ten yediğimiz kontra atak golüyle moralsiz başlamışız. Alpay fair-play dersi vermiş (kime verdiyse). 2.maçta da Couto'ya yenik düşmüş Portekiz'e de yenilmişiz. Diğer maçta ise Yugoslavya'dan henüz ayrılmış Hırvatistan bizden aldığı moralle Euro 92 şampiyonu Danimarka'yı yerle bir etmiş. Suker'in Suker olduğu zamanlar. Kalede efsane var ama kime ne? 59 metre falan dinlemiyor yolluyor füzeyi ama Schmechiel'ın da "Şımaykıl" olduğu zamanlar. Yemezler diyor. Yine de Suker'in attığı Hırvatistan'ın 3.golünde düellodan mağlup ayrılıyor. "Suker çok akıllı vuruyor", e gol oluyor.
David Ginola Tottenham-Leeds
David "Blendax" Ginola sürüyor, gidiyor. Hasan Şaş'ı anımsatıyor. Bal yapmayan arı misali yeteneklerini sergiliyor ama direk onay vermiyor.
George Best İngiltere-Kuzey İrlanda 1971
Kaleci topu 3 kere zıplatmadığına göre gol sayılması gereken bir pozisyon ama "filelere giden top gol olarak değer kazanmıyor" diyor Tansu Polatkan.
Michel Platini Juventus-Argentinos Juniors 1985 Kıtalararası Kupa
Büyük başkanın yeşil sahalarda olduğu günler. İyi vuruyor, gol oluyor ama 1985 yılında aktif ofsayt, pasif ofsayt diye birşey yok. Erman Toroğlu bile TV'ye çıkmamış daha kim anlatacak, açıklayacak? Mümkün değil. Gol sayılmıyor, Platini uzanıyor çimenlere açıyor bir küçük, rakısını yudumluyor.
Kevin Keegan Southampton-Man Utd 1981
Gerçekten verilmemiş en güzel gol. Yahu hakem kardeşim (daha doğrusu abiciğim, amcacığım ya da dedeciğim) sende hiç mi futbol aşkı yok? Ver bu golü bırak yansın hakemliğin. Otur izle yıllarca. Bir başka pasif ofsayt hikayesi.
Zinedine Zidane Real Madrid-Real Valladolid
Ronaldo topu çok güzel aktarıyor. Zidane astronomik bir ifade olduğu şekliyle "kendi ekseni etrafında" çok güzel dönüyor, hoş ekseni biraz kayıyor ama olsun. Sonuç; tribünlerde günün şanslısı maçtan arkadaşlarına anlatabileceği iki hikaye ile evine dönüyor.
Antonio Cassano ve Francesco Totti Roma 2005
Cassano ve Totti topu orta sahadan alarak 6 verkaç yapıyorlar. Hangi takım olduğunu anlayamadığım rakip takım oyuncuları çok zekiler 7.sine izin vermiyorlar. Gerçekten telepatik bir iletişim denebilir.
2 yorum:
theoffside.com =)
yazıda da belirtilmiş galiba ama okumak lazım :))
Yorum Gönder