"Bir Tuğla da Sen Koy" kampanyasından bahsetmiştik. Amaç şehirde bir sinerji ortaya çıkarıp Robin Hood misali zenginlerin cebindeki paraları an itibariyle fakir durumda olan Kocaelispor'a aktarmaktı. Plana göre stadın etrafı tuğlalarla örülecek ve tuğla alanların isimleri üzerlerine yazılacak. Bir tuğla 50 TL değerinde ve Japon Kale'de belirtildiği üzere aynı organizasyon vakt-i zamanında Celtic tarafından yapılmış.
Celtic'in organizasyonu bizim gibi günü kurtarmak adına yapılmamış, hala devam ediyor. Şu anda 343 tane stadyum dış duvarı (40 pound), 814 tane stadyum içindeki kuzey tribünü bölümü (o da 40 pound) ve 663 tane sahaya çıkış tünelinde (buradakileri sadece futbolcular ve hakemler görebilecek, bence pahalı olması anlamsız ama 120 pound) alınabilecek tuğla var. Onların satış mantığı bizden biraz daha farklı tabii. Gelin çorbada tuzunuz bulunsun tadında değil, eşinize dostunuza farklı bir hediye verin tarzında pazarlamaya çalışıyorlar ki görüldüğü üzere koca stadyumu düşündüğümüzde tuğla falan da kalmamış.
Tekrar bize dönersek bu organizasyon ile hatırı sayılır bir yardım toplanacağı öngörülüyordu ve bu (daha doğrusu dün) gece yapılan yardım gecesi ile şehrin dikkati konuya odaklanmaya çalışıldı. TV 41 ve Kocaeli TV'nin canlı yayınladığı gecede yaklaşık 800 bin TL tutarında yardım yapılacağı "sözü" verildi. Eğitim Gönüllüleri Vakfı yararına yapılan yardım programlarını hatırlarsanız aynı onlara benzer bir uygulama ile insanlar telefonla seçilmiş kişileri arayıp yardım sözü verdiler. Bizim gece daha çok bilmemne lahmacun, hede hödö börekçilik, zıkkım cafe tarzında kurumların 50 TL karşılığında reklamlarını yaptıkları acayip birşey oldu ama açıkçası bunlara çok fazla takılmak istemiyorum, zaten çok profesyonel bir organizasyon olacağı yönünde bir beklentim de yoktu. Söz veren herkes sözünü tutsun, gece amacına hizmet etsin yeter.
Lisansların çıkması için gerekli olan miktar 4,5 Milyon TL. Yani toplanacağı taahhüt edilen para hala yeterli değil ve ne yazık ki bu takım hala şehirdeki büyük maddi güçler olan fabrikalara, başta Büyükşehir Belediyesi olmak üzere belediyelere ve İzmit sayesinde zengin olmuş iş adamlarına muhtaç ama geceden anladığımız kadarıyla bu saydıklarımızın hiçbirinin Kocaelispor'a yardımda bulunmak gibi bir endişesi yok. Adı Kocaelispor ile özdeşleşmiş büyük(!) başkan Sefa Sirmen'in bile 5000 TL yardım yaptığı bir ortamda bu durum normal de karşılanabilir aslında.
Anlaşılan yine Büyükşehir Belediyesi'nin ocağına düştük. Başkan İbrahim Karaosmanoğlu ile Kocaelispor arasında Serhan Gürkan'ın başkan olduğu dönemde başlayan husumet bu günlere gelmemizin en önemli nedenlerinden birisi. Süper Lig'e çıktığımız Altay maçından sonra yapılan kutlamalarda kupayı kimselerin eline vermeyen, şehire dönüldüğünde otobüsün tepesinden inmeyen Karaosmanoğlu bir süre sonra Kocaelispor'u dipsiz bir kuyu olarak tanımlamış ve yardımı kesmişti. O günden beri de ortada gizli bir Karaosmanoğlu mu büyük Kocaelispor mu? tartışması var. Yerel seçimlerden önce Kocaelispor'a sırtını döneceğini açık bir şekilde ifade ettiği halde yeniden seçilen Karaosmanoğlu'nun üzerinde bu nedenden dolayı hiçbir sosyal baskı yok.
13 Ocak çarşamba günü düzenlenecek yürüyüşle bu baskı bir nebze olsun hissettirilmeye çalışılacak. Umarım başarılı olur ve İK'nun fikirleri değişir.
Hiç sevmediğim bir durum ama köprüyü geçene kadar bazen kör bazen sağır taklidi yapmak boynumuzun borcu gibi görülüyor, maalesef, maalesef, maalesef...
2 yorum:
keşke o yürüyüş hafta içi değilde hafta sonu yapılabilseydi katılım çok fazla olurdu. cemal derya zamanında yapılan gibi olacağını düşünmüyorum, belediye başkanının zerre sallayacağını da düşünmüyorum olsa olsa "biz elimizden geleni yapıyoruz, desteğimizi veriyoruz ama herşeyi bizden beklemeyin" tadında açıklama yapar. yani bence belediyeden hiç umut yok. zaten yardım etmemesi için gereken herşey var elinde. Serhan döneminden sonra kim güvenip parasını vermek ister? beraber deplasmana gittiğim adamlar bile bir "acaba?" içinde. bunca şeye rağmen inş. o lisans parası bulunur.
benim de gönlümden geçen tek kelime inşallah..
hafta sonu olsaydı çok farklı olurdu tabi..şimdi de bir umut bekleyelim bakalım yoksa işimiz yine çok zor :(
Yorum Gönder