15 Ocak 2010

Snow


Dışarıda akla dimaha sığmayacak bir soğuk var. Küresel ısınma falan hak getire ya da İzmit bahsedilen kürenin içinde değil bilemiyorum. Yeterince soğuk olmasaydı da, zaten mevsim diye birşey kalmadı ki kardeşim diyerek Greenpeace edebiyatı yapacaktık ya neyse.
Kışın nasıl geçeceği ile ilgili çok geyik döner, duymuşsunuzdur. Aslında geyik döner yazmam bile hala akıllanmadığımın ve ukalalıkta sınır tanımadığımın bir göstergesi.
Her zaman gittiğimiz kafe/pastane karışımı bir yer var. Kasada duran ve muhtemelen oranın sahiplerinden olan da bir abi. Gide gele bize göz aşinalığı kazanmış olacak ki son zamanlarda daha sıcak davranır oldu. İçeri girdiğimizde daha sıcak hoşgeldiniz gençlerrr diyor, uğurlarken de iki laf etmeden bırakmıyor. Sigara hastalığımızdan dolayı dışarıda buz kesmiş halde çaylarımızı içtiğimiz bir günün ardından söz bu soğuk havalara geldi; "İyi kış yapacak bu sene" dedi abimiz. Tabii ben herşeyin bilimseline inanırım ya, pastaneci adam nereden anlayacak, du bakalım ne diyecek modunda; "Hadi yahu, nereden anlaşılıyor abi?" dedim, demez olaydım. Ağaçların bilmem nerelerinin bilmem ne tuttuğundan, ayvalardan falan başladı, ben hala ukala modda; "Allah Allah öyle mi anlaşılıyormuş?" dedim, demez olaydım. "Tabii ki" dedi; "Zaten National Geographic'in konu ile ilgili bir araştırması var. Ben önce dergide okumuştum, sonra belgeselini de izledim. Yağmur ormanlarındaki mikrobiyolojinin de etkilenmesiyle oluşan hede hödö, e tabi sera gazlarının yön değişimleri ve okyanuslardaki akıntılar hede hede...."...
Şimdi niye buraları hede hödö diye geçtin diye sorarsanız, dinleyemedim, o sırada utanıyordum.
Hala ukalayım galiba ama fotoğraf güzel.

0 yorum:

Related Posts with Thumbnails