Herşey pazar günü başladı. Pazar 16:00 sıralarında başlayan arızayı giderip evimize döndüğümüzde pazartesi sabah 8:00'di. Bütün gece kar yağışı altında çalışılan bir gecenin ardından akşam 22:00'ye kadar uyuyarak geçen pazartesi sonrası salı ve çarşamba yine iş. Bunun akabinde çarşamba 16:30 sıralarında çıkan arızayı giderip eve döndüğümüzde ise perşembe öğlen 12:30'du. Yine uyuyarak geçen bir perşembe ve 22:00'de uyanıp salak bir halde sağa sola bakan ben. Şu an saat 02:30. Yarın sabah 8:30'da yine iş var ve uyku düzeninin kelime anlamını bile unuttum. Bloga birşeyler yazmak istiyorum ama beynim bağımsızlığını ilan etti, bu ne biçim hayat tarzından başka birşey düşünemiyor. Sınavları yüzünden düzeni bozulan öğrenci kardeşlerime selam olsun, bu güzel günlerin tadını çıkarın derim.
Gecenin bir yarısı ya da sabahın bir körü İzmit-İstanbul otoyolu kenarında birşeyler yapma gayretinde olan bir ekip görürseniz bilin ki ben oradayım. Ekiptekilerin dışında kamyoncuların bıraktıkları fahişeler ve nadiren görünen başıboş köpekler ile nöbet tutuyoruz. Yok başka birşey yapmıyoruz.
Ve ben artık uyumayı lütuf sayıyorum...
2 yorum:
ulan bu ne ya. modern kölelik yapıyoruz hepimiz. karayollarında elektrikçi bi arkadaş var o da böyle. gece çıkıyorlar arıza var diye sabah yine gidiyorlar filan. dikkat et kendine ya uykusuzluk dikkatsizlik olur, aman.
valla sorma Gökmen modernliği falan da kalmadı artık..O halde araç bile kullanmak zorunda kalabiliyoruz dikkatli olmak lazım tabii elden geldiği kadar...bir of çeksem kartepe yıkılır yau :))))
Yorum Gönder