06 Aralık 2008

Kelebek Etkisi

Dünyanın global bir köy haline geldiğine dair söylemleri duymuşunuzdur. Pekin'de uçan bir kelebeğin New York'ta oluşacak bir fırtınanın başlangıcı olabileceğine inanılan kelebek etkisi teorisini haklı çıkaracak nitelikte dünyanın herhangi bir yerindeki bir değişim tüm dünyayı etkisi altına alabiliyor. Elin Amerikalıları ev alıyor, insanlık hali paraları çıkışmıyor, evin borçlarını ödeyemiyor. Biz dünyanın geri kalanındakiler ne yapalım yazık olmuş, keşke ödeyebilselermiş deyip işin içinden çıkamıyoruz. Onların derdi bizi geriyor ve tüm dünyayı etkisi altına alan global bir ekonomik kriz ortaya çıkıyor. Küresel ısınma zaten uzun zamandır çözüm aranan ama biz şimdi para kazanalım da dünyayı bizden sonrakiler bir şekilde halleder düşüncesindeki baronlar yüzünden bir türlü çözülemeyen paradan puldan çok daha önemli bir facia habercisi. Buzulların yüz yıl içinde tamamen eriyeceği öngörülüyor. Karbondioksit oranı artıyor, okyanuslar ısınıyor, deniz seviyesi yükseliyor, mevsim diye birşey zaten kalmadı, aralık ayında tişörtle durabildiğimiz anlar oluyor, yağmur yağmıyor, şimşek çakmıyor. Konu ile ilgili sayfa sayfa raporlar yazılıyor ama akademik çalışma seviyesinden öteye geçemiyor.
Bu dengesizliğin kurbanı olan en önemli ve tarihi kentlerden biri Venedik. Farklılığından mıdır, duygusal çağrışımlarından mıdır yoksa sıkça duyduğum görmeden ölme mirim söylemlerinden midir bilmem büyük sempati beslediğim bu şehir son 22 yılın en yüksek su seviyesini görmüş durumda. Denizin ortasında 118 küçük ada üzerine kurulu bu şehir için bir dolu proje üretildi. Şehrin etrafını tamamen beton duvarlar ile örüp su girişini önlemek, havalimanı ile kent merkezi arasına tüp geçit yapıp ulaşımı buradan sağlamak gibi projeler kentin tarihi dokusunu bozacağı, zaten su altında olan bina temellerinin zarar göreceği, altından kalkılamayacak ekonomik bedeller ortaya çıkacağı gibi çeşitli nedenlerden dolayı kabul görmedi ve herkesi memnun edecek bir proje üretilinceye kadar Venedik kaderi ile başbaşa yazgısını yaşamaya devam ediyor.
Fotoğraflar birkaç gün öncesine ait. Yağan son yağmurlar ile kanallar kenti Venedik, Water World filminin canlı bir kopyası haline gelmiş.
Ben görmeden batma nedensiz sevdiğim şehir...









4 yorum:

Dobrowski dedi ki...

aman ha. bişey olmasın oralara. gidicem bende hastasıyım.

gemide filminde erkan can'ın dediği gibi
"bi binadan, bi de zinadan batıcak bu dünya. deniz kumu geri alıcak" diye. sadece oralar değil buralarda öyle olacak...


duvar muvar kesmez ayrıca. bizim belediyeden fikir almalarını tavsiye ediyorum. kargalara yaptıkları cd saldırısından sonra nasa bile bizim belediyeye başvurmalı bence. yaratıcı fikirler çok.

alakasız not: bugün emreyle tanışmışsınız he :) anlattı çok güldüm hehe yanyana gitmişsiniz, komşuymuşsunuz nerdeyse :)

Robaggio dedi ki...

bizdeki kuş boku istilası ile ilgili de bir post yazacaktım da materyal toplayamadım google sağolsun..cd olayı dahiyane idi gerçekten :)

sorma yahu ben sizi fethiyede de gördüm, net fotonu görmediğimden seni tanımak mümkün değil de emrenin tipi kafamda yer etmiş :) emreye de dedim zaten gökmen seni meşhur etti diye..minibüste soramadım inince birisi naber emre dedi emreye yuh bu kadar rastlantı olamaz deyip sordum hakikaten oymuş :)
güzel oldu yahu, hem de komşu çıktık, ballı börek :)

Dobrowski dedi ki...

hehe güzel olmuş. keşke çarşıda gelseydin yada tel vardı heralde çaldırsaydın filan :) görüşmüş olurduk bi nasip olmadı. yarın maçı beraber izleyelim işin yoksa?

emre yi meşhur ettik hakkaten. ablam gördü geçen "aa bu internetteki çocuk değil mi!" diye tepki gösterdi bana huaeuheajuaejkoe

Robaggio dedi ki...

mail atılmıştır gökmencim..
bu sefer ki uğurumuz da birlikte maç izlemek olsun..hem yenilirsek suçu birbirimize atabiliriz iyi olur..

Related Posts with Thumbnails