Benim artık elim, beynim varmıyor. Özgür Kocaeli gazetesi yazarı İsmet Çiğit mevcut durumu çok güzel özetlemiş. "Kocaelispor neden bu halde olmamalı?" sorusunun bütün yanıtları bu yazıda gizli. Körfez'e sırtını dönmesine rağmen tekrar seçilen bir Belediye Başkanı, şehrin içine sıçıp değerleriyle hiçbir şekilde ilgilenmeyen patroncuklar ve bitkisel hayata doğru yol alan çoluk çocuğun elinde maskara olmuş bir kulüp.
Yazasım yok ama bugünkü maçta Altay'a da 1-0 mağlup olduk. Maç içinde 9 kişi kaldık ki kırmızı kartlardan bir tanesi hafta içi 300 YTL primi ödenmediği için antrenmana çıkmayan (Bkz.Cin olmadan adam çarpmak) Emirhan Önder tarafından görüldü. Paranoyak olmakla ilgisi yok böyle bir kırmızı kart görmek için ya kötü niyetli olmak ya da zihinsel özürlü olmak lazım.
Kısacası Titanik benzetmesi bu kez tam anlamıyla oturuyor. Çünkü bir kez daha düşersek bu şartlarda yükselmek mümkün olmayacak.
Bank Asya'ya şükreder olduk. Hayır değil, hiç değil...
Bugün Seka Park’a dev ekran kuralım
Tarih, 11 Mayıs 2008 Pazar…
Pırıl pırıl bir gündü... Üstelik çok heyecanlıydık. Büyük tesadüfler olmuş, dualarımız kabul edilmiş, Kocaelispor Bank Asya Liginde son haftaya lider olarak girmişti.
Son maçımızı İzmir’de Altay ile oynayacaktık. Kazanırsak, başka hiçbir maçın sonucuna bakmadan şampiyon olacaktık. 5 yıllık özlem bitecekti. Bu garip, bu unutulmuş, ihmal edilmiş, kendi yerlileri dışlanmış kent, yeniden onurunu kazanacaktı.
Büyükşehir Belediyesi, bir iyilik, güzellik yaptı. O gün, Seka Park’ta Uçurtma Tepesi yakınlarına dev ekran bir televizyon koydu. Binlerce kişi, açık havada büyük bir heyecanla İzmit Atatürk Stadındaki Altay-Kocaeli maçını izledi.
Taner Gülleri golünü attı. Kocaelispor şampiyon oldu. Seka Park’taki büyük coşku, dalga dalga kente yayıldı. İzmit Lisesi’nin önünde, Fethiye Caddesi’nde, İnönü Caddesi’nde bayraklar sallanıyor, gençler, yaşlılar, kadınlar erkekler şampiyonluğu kutluyordu.
Dev ekranda kupa töreni vardı. Serhan Gürkan ile İbrahim Karaosmanoğlu, şampiyonluk kupasını Kaptan Serdar Topraktepe’nin elinden almış, futbolculara bile vermiyorlardı.
Güzel gündü. Anılarda kalan, çok güzel bir gün.
………
Şimdi bugün, Kocaelispor takımı yine İzmir’de. Yine Altay ile oynuyor. Maç bu kez Alsancak Stadında. Büyükşehir Belediyesi’nden bir hizmet bekliyorum.
Bugün, Seka Park’a, Uçurtma Tepesi’ne yine dev ekranlı bir televizyon kursunlar.
Hatta sabah erken kalkıp, hızlı hareket edebilirlerse, öğleden önce televizyon ekranını yerleştirsinler. Halk gelsin, önce AKP’nin Ankara’daki kurultayını izlesin.
Katılmadığım görüşleri, beğenmediğim icraat ve tavırları olmasına rağmen, ben Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Türkiye için düzgün bir lider olduğuna inananlardanım. Pek çok konuda cesaretle doğruyu yaptığına inanıyorum. AKP’nin bugünkü kongresi de görkemli olacak, eminim Başbakan çok önemli mesajlar verecektir.
Seka Park’ta oturup, seyredelim. Güzel sözlerinde Başbakan’ı alkışlayalım.
………
Ama asıl olay, akşama. Saat 19.00’da Altay-Kocaeli maçı başlayacak. D Smart canlı yayınlayacak.
11 Mayıs 2008’de Kocaelispor, İzmir’de Altay önüne ligin lideri olarak çıkmıştı. Bu akşam aynı Kocaelispor, aynı ligin sonuncusu olarak Altay önüne çıkacak.
Futbol otoritesi değilim. Ama bir öngörümü paylaşmak istiyorum. Bu akşam Altay, Kocaelispor ile kedi-fare misali oynayacak. Bizim takımın formasını taşıyan 17-18 yaşındaki isimsiz çocuklar çok koşacaklar, çok çalışacaklar, ellerinden geleni yapacaklar. Dilemiyorum, bir mucizenin yaşanmasını, aksinin olmasını çok isterim. Ama futbolun gerçekleri var.
Bu akşam Altay bize 3 atacak, bir sayacaktır. Maçı izlerken ezileceğiz, utanacağız. Bu kent, bu kentin takımı neden bu hale geldi diye kahredeceğiz. Bakın, İddaa diye bir oyun var. Bahis oyunu. Bu akşamki maçta, Altay’ın galibiyetine 1.20 veriyor. Bu çok düşük bir oran. Altay’ın Kocaelispor’a karşı çok favori olduğunu gösteriyor. Aynı İddaa’da Kocaelispor’un galibiyetine verilen olan 7.50. Bu bahis oyununu hazırlayanlar, Kocaelispor’un bu akşam Altay’ı yenmesine mucize gözüyle bakıyor.
11 Mayıs 2008’de, yine bir İzmir’de Altay maçının ardından, şampiyonluk coşkusunu yaşamış, Seka Park’tan, şarkılar, türkülerle şehre yayılmıştık. Bu akşam çok büyük olasılıkla, takımımızın çaresizliğini, güçsüzlüğünü görecek, ağır bir yenilginin acısıyla evlerimize dağılacağız.
……..
Ama olsun… Bunu da birlikte yaşayalım. Birlikte paylaşalım. Seka Park’ta uçurtma tepesine kocaman bir dev ekran kuralım.
En ön tarafa, büyük adamlar için, popolarını hiç acıtmayacak, 90 dakika onları hiç rahatsız etmeyecek, lüks, yumuşak koltukları dizelim. Sayısı da hayli fazla olsun.
Kurultayın sonucu nasıl olsa belli. Kurultaya katılacak ilimizin AKP’li büyükleri, saat 15.00 gibi Ankara’dan yola çıksınlar. 19.00’daki maça yetişirler.
En ön koltukta, orta sırada Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu ile, Sanayi ve Ticaret Bakanımız Sayın Nihat Ergün otursunlar.
Yanlarına Vali Bey’i oturtalım. Sonra bu üçlü heyetin iki yanına, sakallı yeni imajıyla Mustafa Koç’u (Tüpraş ve Ford Otosan’ın patronudur), kardeşi Ali Koç’u (O da Tüpraş ve Ford Otosan’ın ikinci patronu ve Fenerbahçe sevdalısıdır) yerleştirelim.
Ön sıra koltuklara konulacak daha çok adam var. Yeniköy’ü parselleyen Hayat Kimya’nın sahibi Kiğılı kardeşleri koyalım. Alikahya’yı bitiren Kibar Holding’in sahibi baba-oğulu çağıralım.
Sabahtan bir mesaj gönderip, Dubai Port’un sahibi Arap Şeyhini davet edelim. Helikopterle Seka Park’a insin. Ya da Cengiz Topel’den, Büyükşehir’in denize inen uçağı ile alalım, Seka Park’a getirelim.
Ford’un Amerikalı patronunu, Pirelli’nin İtalyan patronunu çağıralım. Hynudai’nin Koreli ortağı gelsin. Bunların hepsi, dünyanın dev takımlarına oluk gibi para akıtan sponsor firmaların temsilcileridir.
Mutlaka Güler Sabancı da gelsin. Bu kentteki en büyük fabrikaların sahibidir.
Sonra, ön sıradaki koltukların bir ucuna Sefa Sirmen’i, öbür ucuna Hikmet Erenkaya’yı koyalım (Uzak otursunlar ki, maç izlerken tatsızlık olsun, kavga çıksın istemem).
Serhan Gürkan gelsin, vali ile başkanın ayaklarının dibine, çimenlerin üzerine otursun.
Sanayi Odası Başkanı gelsin. O Yeniköy’de sahili doldurup, üzerine tersaneler kurduran, yan tarafındaki arazide liman yapan Sanayi Odası Başkanı. Hatta limandaki İzmirli ortağı Lusian Arkas’ı da davet etsin.
Ön sıraları, bu muhterem zevat doldursun. Arkaya vatandaş yerleşsin. Yenidoğan, Serdar, M.Alipaşa, Derince, Bekirdere’den taraftarlar. Hodri Meydan liderlerini, siyasetçiler biraz görsün. Hodri Meydan da “En büyük Başkan bizim başkan” diye arkadan bağırsın.
Görelim Kocaelispor markası ne hale gelmiş. Bu büyük kentin, bu zengin kentin takımı ne hallere düşmüş. Düşünelim; bu Kocaeli kenti nasıl bu kadar sahipsiz, bu kadar onursuz bırakılmış.
Dev ekran kurulursa, ben de Seka Park’a gelirim. Ama sakın bana önlerden yer ayırmayın. Rıhtım kenarında, ya da uzun iskelenin en ucunda olurum. Nasıl olsa ekran büyük, görürüm. Yakarım sigaramı, efkardan kurarım bir de çilingir soframı. Tabii, Seka Park’ta bulamazsınız. Biramı yanımda getiririm. Benim yüreğim, beynim Kocaelispor’un bu onursuzluğunu, sahipsizliğini kaldırmıyor. Maçın sonlarına doğru kalkarım yerimden, gelirim dev ekran televizyon ile en ön sıradaki koltukların arasına…
Ağlayarak bağırırım:
“-Eserinizi gördünüz mü? Siz koca adamlar, Kocaeli kentine bu onursuzluğu yakıştırıyorsanız, hepinize yazıklar olsun” diye bağırırım.
Sonra, önlerinde yere tükürür, çekip giderim.
Ama koyun. Bugün mutlaka Seka Park’a dev ekran kurun. Önce AKP ne kadar büyük onu izleyelim. Sonra Kocaelispor ne kadar küçük, bunu görelim.
Kimbilir belki utanan birileri çıkar.
İsmet ÇİĞİTYazının aslı.