Türkiye'den Milano derbisinin karşısına koyabileceğim iki derbiden biridir Adana derbisi. Diğeri de İzmir derbisi Karşıyaka-Göztepe olur.
Adanaspor-Adanademirspor maçlarında Adana 5 Ocak Stadı turuncu-lacivert oluyor. Bir tarafta Turbeyler diğer tarafta Şimşekler. Adanalı olmalarının da etkisiyle iki tribün grubu da çok ateşli, çok fanatik. İncirlik'te askerliğimi yaptığım dönemde her hafta sonu bu iki taraftar grubundan biri ile Gazipaşa'da yolumuz kesişirdi. 5 Ocak Stadı şehrin tam göbeğinde, muhteşem konumlandırılmış. Bunun sayesinde örneğin bizim İzmit'te hiçbir zaman şahit olamadığımız maç öncesi şehir sinerjisi birike birike stada kadar götürülüyor. Taraftar grupları stada belli bir mesafede buluşuyor ve tezahüratlarla toplu halde stada kadar gidiyor. Polisler uzaktan kesmekten geri kalmıyor ama ciddi bir olay da yaşanmıyor. Güzergahları da Adana'nın kalbinin attığı, en güzide yerler. Zaman zaman trafik aksıyor. Arada kalan hatun kişiler bir köşede ya da bir kafede onların geçişlerini beklemek zorunda kalıyor ama bu renkli hareket herkes tarafından benimsenmiş durumda, kimseyi rahatsız etmiyor.
Derbinin tarihi burada uzun uzun anlatılmış. İki takım taraftarlarının tartışmaları ve iddialarına yer vermek istemiyorum. Bu sorun onların olarak kalsın. Biz güzelliklerinden bahsedelim.
Futbol takımlarını destekleyen kişilerin sınıflandırılmasına hiç anlam veremem. Özellikle futbol ile ilgili belgesellerde bu tip tanımlara sıkça rastlarız. Adana takımları için ise en azından günümüzde böyle bir genelleme yapma şansımız yok. Aynı aileden biri Adanalı diğeri Adanademirsporlu olan birçok insan tanıyorum. İstanbul takımları taraftarları gibi genellemelerin dışına çıkmış, bir parça da anlamsızlaşmış bir dağılım mevcut.
Gönlüm bu iki takımın birlikte hareket etmesinden yana. Birlikte hareket etmek derken, çatışmalarını istemiyor olmamın yanı sıra aynı ligde bulunmaları gerekliliğinden bahsediyorum. Geçtiğimiz sezon Adanaspor gaza yüklenip Bank Asya gişelerinden geçmeyi başardı. Adanademirspor ise Bank Asya'ya çıkacak takımın belli olacağı Konya'daki (Ankara değil özürlerle düzeltiyoruz, teşekkürler Ziggy) son maçta Güngören Belediyespor'a yol verdi. Kuşkusuz çok üzüldüler. Hatta tribündergi'de bazen çok sevimsiz kaçan ama Adanalıları yakından tanıdığım için beni şaşırtmayan sert tepkilerini, küfürlerini okuduğumuzu da hatırlıyorum. Bu sonuç beni de üzmüştü. Sanki Süper Lig ve 1.Ligde az sayıda İstanbul semt takımı varmış gibi bunlara bir yenisi daha eklendi. Sonuçta olan oldu ama iki takımın yollarının kesişebilme şansı hala devam ediyor.
1.Ligdeki Adanaspor 26 puanla düşme hattından 3 puan uzakta sıcak bölgede bulunuyor. 2.Lig Yükselme grubuna çıkmayı başaramayan Adanademirspor ise B kategorisi 2.Klasman grubunda zirveden 4 puan uzakta. Play-off maçlarına kalabilmeleri için grubu lider tamamlamak zorundalar.
Çok fazla uzatmadan, ahkam bölümünü Adanalılara bırakarak Adanasporluların kendilerini tanımlamaları ve Adanademirspor'un kuruluş hikayesi alıntılarıyla noktalayalım ki nötr tavrımızı koruyalım.
TURUNCU, BEYAZ, ADANA ve ADANASPOR
Güneşin bin yıllardır doğduğu topraktır “Çukurova”. Çukurova deyip de genellemeli çünkü Çukurova Adana’dır, ötesi berisi Adana’nın yan mekanları.
Evet Çukurova Adana’dır. Adana’da güneştir; Şu topraklarda bin yılardır tüm yakıcılığıyla, sıcağıyla, bereketiyle turuncusuyla doğan…
Güneş doğarken de batarken de turuncudur Adana’da ; çünkü turuncu Adana’dır.
“Üç bin yıl önce bu şehri kuran Kizzuwatna krallarından İspuhatşu’nun mühründen beri ” turuncu turuncu doğar güneş burada, hatta çok daha öncesinden de…
Bu turuncu daha yakın zamanlarda buralarda portakal, mandalina ile yani narenciye ile kendini somutlaştırma fırsatını bulabilmiştir.
Her rengin bir hikayesi ve kişiliği vardır, şehirlerin de öyle, kimi zaman farkında olmasak da; ama gözünüzü kapadığınızda ve bir rengi bir şehirle özdeşleştirdiğinizde turuncu Adana’dır. Adana yurttur turuncuya. Peki yalnızca turuncu mudur Adana?
Derken hasat zamanı genç kızlar, adamlar kadınlar, çocuklar, yaşlılar öpülesi elleriyle pamuk tarlalarında …beyazda…
Sonra portakal bahçelerinde yine onlar turuncuda…
Sıcakta soğukta; yazda, kışta; yani hayatın ve emeğin Adana’ya dair renklerinde.
Adanaspor’un kurulduğu yıllarda ve de sonrasında sahne ruhunu veren, o şehirde anlamını bulan bu renkler Adanaspor’la da yepyen bir kimlik kazanır böylece.
“Ve olunca gece
turuncu bir ay doğar
pamuk tarlalarının üzerine
sonra bir çocuk
rüyasında gülümser
kadim ovada
portakal çiçeklerine”
İşte böyledir turuncu ve beyaz’ın hikayesi Adana’da
Ve turuncu beyazın anlamı,değeri kederi ve güzelliği ADANASPOR’da.
Adanaspor.Org
ADANADEMİRSPOR TARİHÇESİ
Adanademir SK İkinci Dünya Savaşı sırasında, silah altında bulunan askerlerin dışındaki gençleri savaşa hazırlama amacıyla çıkartılan Sivil Savunma Mükellefiyeti adı altındaki kanunla, kamu ve özel sektörde 500 kişiden fazla eleman çalıştıran kuruluşların bir spor kulübü kurmaları mecburiyeti neticesinde 1938 yılında TCDD 6.İşletme Bölge Müdürlüğü bünyesi içerisinde temelleri atılan kulübün ilk kurucu üyeleri Eşref Demirağ, Vasfı Ramzan, Hasan Silah, Hikmet Tezel, Feridun Kuzeybay, Seha Keyder, Emin Ersan, Zekeriya Kolcu, Esat Gürkan ve Kenan Gülgün'dür. Adanademir SK futbolun dışında yüzme, sutopu, bisiklet ve güreş dallarına da büyük önem vermiştir.
Adana'nın ilk kulüpleri sayılan İdmanyurdu, Torosspor ve Seyhanspor dışında yine müessese takımı olan Milli Mensucat ve Adanademir SK gibi ligi oluşturan takımların katılımıyla Çukurova Ligi oluşturulmuştur. 1942 yılından 1953 yılna kadar Adanademir SK bölge şampiyonu olarak gruplara katılmaya hak kazanmıştır. 1947 yılında grup şampiyonu olmuş. Ankara'da yapılan final karşılaşmalarında Ankara Demirspor ve Fenerbahçe'nin ardından Türkiye üçüncüsü olma başarısı göstermiştir. 1951 yılında Balıkesir'de yapılan final karşılaşmalarında Beşiktaş ve Altay'ın ardından Türkiye üçüncüsü olmuştur. 1953-54 futbol sezonunda Adanademir SK Türkiye Amatör Takımlar Şampiyonası finalinde oynadığı Ankara Hacettepe SK takımını Selami Tekkaancı'nın golüyle 1-0 yenerek Türkiye Şampiyonu olmayı başarmıştır.
1940 yılından 1969 yılına kadar kulüp başkanları TCDD 6.İşletme Bölge Müdürlüğü bünyesinden oluşmuştu. TCDD 6.İşletme Bölge Müdürlüğü bünyasi dışından ilk başkan Mahmut Karabucak olmuştur.
Adanademirspor.com
Adana'nın ilk kulüpleri sayılan İdmanyurdu, Torosspor ve Seyhanspor dışında yine müessese takımı olan Milli Mensucat ve Adanademir SK gibi ligi oluşturan takımların katılımıyla Çukurova Ligi oluşturulmuştur. 1942 yılından 1953 yılna kadar Adanademir SK bölge şampiyonu olarak gruplara katılmaya hak kazanmıştır. 1947 yılında grup şampiyonu olmuş. Ankara'da yapılan final karşılaşmalarında Ankara Demirspor ve Fenerbahçe'nin ardından Türkiye üçüncüsü olma başarısı göstermiştir. 1951 yılında Balıkesir'de yapılan final karşılaşmalarında Beşiktaş ve Altay'ın ardından Türkiye üçüncüsü olmuştur. 1953-54 futbol sezonunda Adanademir SK Türkiye Amatör Takımlar Şampiyonası finalinde oynadığı Ankara Hacettepe SK takımını Selami Tekkaancı'nın golüyle 1-0 yenerek Türkiye Şampiyonu olmayı başarmıştır.
1940 yılından 1969 yılına kadar kulüp başkanları TCDD 6.İşletme Bölge Müdürlüğü bünyesinden oluşmuştu. TCDD 6.İşletme Bölge Müdürlüğü bünyasi dışından ilk başkan Mahmut Karabucak olmuştur.
Adanademirspor.com
7 yorum:
abi yalnız o geçen seneki yükselme maçları Ankara'da değil Konya'da oynanmıştı. Zaten öyle olsaydı eğer Ankara Tayfası ne yapar eder Demirspor'u çıkartırdı Bankasya'ya.
Sağolasın Semih,
dikkatsizlik, ilk akla geleni yazmışız :)
Usta daha yazını okumadım ama dayanamadım bunu yazacağım, Derby della Kebabiya çok güzel olmuş, fakat hem madonnina kelimesiyle daha zengin kafiye kurması hem de anlam olarak Derby Alla Kebabına'yı tavsiye edeceğim, haddim olmayarak.
teşekkürler şefim,
açıkçası başlığı derin anlamlar ifade etmesi için değil, sadece italyancaya gönderme olsun diye yazmıştım ama senin önerin de ziyadesiyle mantıklı..
google translate marifetiyle açıklamamız gerekirse mevcut başlık "Kebabiya derbisi" oluyor, sadece Kebap olsa anlam olarak daha iyi ama italyancaya gönderme olmuyor o zaman..
şen şefin söylediği ise "Kebabına derbi" anlamına geliyor, o da cuk oturan bir başlık pek tabii ki..
ama değiştirmeyeceğim :D
yazarken gerilmeme neden oluyor olsanız da sizin gibi dikkatli ve müdahale etmeye üşenmeyen arkadaşlarıma sevgi ve saygı duymaktayım..
sağolun varolun..
adana'da yaşıyoruz, görüyoruz, teneffüs ediyoruz fakat dışardan yazılan şu yorumları okumak müthiş keyif veriyor. paylaşım için teşekkürler.
yolunuz adana'ya düşerse mutlaka bekleriz.
selamlar,
adana, turuncudur! :)
forza teşekkürler..
adananın yeri apayrıdır ben de hatta bu blog son dönemde güncellenemiyorsa sorumlusu dolaylı olarak adanadır diyebilirim :)
oradaki güzel insanlara da bizden selamlar..
Bu durumun muhteşem manzarası, ben çok daha önce bu bakış açısıyla gördüm sanmıyorum.
Yorum Gönder